AVRUPA’DAN ORTA ASYA’YA TÜRK NAKLİYECİSİNİN SINIRLARLA MÜCADELESİ

3603

Yıllardır belirli aralıklar ile ülke gündemine düşen Türk taşımacılarının sınır geçişlerinde yaşadıkları sorunlara son dönemde Kazakistan sınır geçişleri de eklendi.Kamuoyunun başta Bulgaristan ile Yunanistan geçişlerinde karşılaşılmasına alışkın olduğu sınır geçişleri sorunlarına tarihi, kültürel ve soydaşlık ilişkilerimizin bulunduğu Orta Asya’da rastlanılmış olması konuya duyarlı olanları oldukça şaşırttı. Kazakistan’ın bağımsızlığını kazandığı tarihten bu yana Türkiye’nin bütün Orta Asya Türk devletlerine gösterdiği dostane yaklaşım da düşünüldüğünde oldukça üzücü oldu.

Kazakistan’ın yaklaşımının üzücülüğü yanında ülkemizin hizmet ihracatının can damarlarından uluslar arası taşımacılığın yaşadığı bu büyük meselenin ülke gündemine çelenkli protesto ve birkaç gazete haberi ile geliyor olması başlı başına düşündürücüdür. Başka bir ülkede bu derece döviz kazandıran bir sektörle ilgili yaşanan meselenin ülke gündeminin tam merkezinde değerlendirileceğini düşünmek yanlış olmayacaktır.

Kazakistan sınır geçişlerinde yaşanan sorunların üç milyar dolarlık ihracat kaybı yaratacağı söylenmektedir.Ayrıca Kazakistan’ın Türk araçlarını ülkeye Hazar Denizi üzerinden gelmeye zorlaması da taşıma maliyetlerini arttıracağından Türk mallarının uluslar arası pazarlarda rekabet güçlerini kaybetmelerine sebep olacaktır.Geçmişte Avusturya ile tren taşımacılığını kullanma zorlaması nedeniyle yaşanan problemlerin bir benzerinin Kazakistan ile yaşanması Avrupa’nın sayılı araç filolarından birine sahip ülkemizin birçok ülke açısından yaptıkları alternatif taşıma sistemlerinin finansörü olarak görülmesinden kaynaklanmaktadır.

Devlet ve sektör temsilcilerinin diğer ülke yetkilileriyle yaptıkları görüşmelerde Türk karayolu taşıma filosunun ülkelerin altyapı yatırımlarının ödeyicisi olarak algılanmaması gerektiği tekrar tekrar anlatılmalıdır.Hiçbir ülke hiçbir taşıma sistemini bir diğer ülke lojistik hizmet sunucusuna yüksek bedellerle zorunlu kullandırma hakkına sahip değildir. Bu durum haksız rekabet yarattığından devlet ile sektör temsilcileri uluslar arası hukuk açısından bütün haklarını kullanmaktan geri durmamalıdır.

Hukuki mücadele yanında uluslar arası karayolu taşımacıları öncelikle Kazakistan sınırında yaşanan sorunların başka ülke sınırlarında da yaşanabileceğini öngörerek alternatif ulaşım yollarını mutlaka değerlendirmeye almalıdırlar.2013 yılından itibaren Kuşak Yol Projesi’nin uygulanmasıyla uluslar arası taşımacılık stratejileri tamamen değişmiştir.Değişen stratejilerin ülke reflekslerinde yarattıkları dönüşümün de Türk devleti ve karayolu taşımacıları tarafından iyice algılanması önemlidir.

Yazıyı tamamlarken Kuşak Yol Projesi’nde önemi her geçen gün artacak ülkemizin uluslar arası karayolu taşımacılarının çatı kuruluşu UND’nin yeniden seçilen başkanı ömrünün önemli bölümünü uluslar arası lojistiğin geliştirilmesine adayan Sayın Çetin Nuhoğlu ve yönetim kuruluna başarılar dilerim.

Makale Yazarı: Celil durdağ

İletişim: celil.durdag@gmail.com

Makale organizasyonu yapan: Eren TUFAN, Proje Geliştirme Koordinatörü.

Sponsor