🔹Bir toplumda kültürü gelişmeyen şeyin kullanımı o yada bu sebeple yaygınlaşır ise akıbeti iyi olmaz. Geçtiğimiz yıl motorsiklet sahiplerinin trafik içindeki payı kontrolsüz artıyor ve buna bir çeki düzen vermek lazım demiş idim.
🔹Peki geçen sürede ne oldu? İç işleri bakanımız Ali Yerlikaya bir basın bülteninde şu bilgiyi veriyor: Ülkemizde motosiklet ve motorlu bisikletler, toplam motorlu araçların yüzde 19,3’ünü oluşturmasına rağmen, 2024 yılının ilk sekiz aylık döneminde toplam kazaların yüzde 45,2’sine motosiklet ve motorlu bisikletler karıştı.
🔹Değerli dostlar… Kimse kusura bakmasın Türkiye’nin sürücü eğitiminden başlamak üzere, şehiriçi, şehirlerarası yolları, sokakları, kamu kurumları ve motorsiklet sahiplerinin evlerinin önü bile… Motorsiklet kullanımı için uygun değil…
🔹Hal böyle iken “motorsiklet demek, özgürlük demektir” sloganına aldanıp motorsiklet sahibi olanlar şimdi ormanda hem yırtıcı hayvanlardan, hemde avcılaran kaçınan tavşan gibiler! Sürekli bir ölüm korkusu içindeler.
🔹Bu strese yenik düşen motorlular ise gerek sözlü, gerekse fiziki şiddet yoluyla yargı dağıtarak toplumu terörize ediyorlar.
🔹İşler akil insanlara emanet edilmez ise ne artan denetim, ne de cezaların artması bu sorunu çözemez! Sarı Katiller dediğiniz Hafriyat Kamyonu’ndan 5-10 kat daha büyük trafik terörü bizleri bekliyor!
Makale Yazarı;
Ersin ÇAYIR – Lojistik Yöneticisi
