Son aylarda sınır kapıları, lojistik tesisler, limanlar, gümrük müdürlükleri önündeki çekici (halk dilinde Tır) kuyruklarına çok sık denk gelmeye başladık.
Yolun sağ tarafının KM’lerce kapanması mı dersin, sürücünün lavabo ihtiyacını bile gideremeden araç üzerinde 4-5km araç sürmesi için mesai ücreti ödenmesi mi dersin. Tüm taraflar için can sıkıcı bir durum.
Bu video denk gelip videosunu çektiğim bir örnek sadece ve bu vakanım, ülkeye maliyetine hep birlikte bakalım: 300 ağır vasıtanın, 52 kez kuyruk oluşturmasının ülkeye lojistik verimsizlik zararı nedir birlikte hesaplayalım ⬇
Taşıma Cirosu Kaybı ➡ 180.000.000 TL
52 Set Çekici+Treyler➡ 156.000.000 TL
Personel Maliyetini ➡ 9 Milyon TL
Diğer dolaylı masraflara değinmiyorum, lakin her gün bunun gibi kronik kuyrukların, ortalama 🔹9.000TL🔹 olan taşıma ücretleri içindeki gizli maliyet payı yada verimlilik zararı 766TL’dir.
Bu şu demek, bir tarafın maliyetten kaçınıp ertelediği lojistik yatırımların yük sahiplerinin taşıma ücretlerine %9,3 daha pahalı olması demek. Bununda ülkenin rekabet gücüne olumsuz etkisi ise her 100 $ içinde 1,1$ kayba denk gelir! Ülkede lojistik araç kuyruğu yada boşaltma sıraları oluşan verimlilik zararının ekonomi üzerindeki baskısı herkesi rahatsız edici düzeyde!
Finali şöyle yapalım! Verimsiz ya da yetersiz lojistik yatırımlar yüzünden Türkiye gayrisafi yurtiçi hasılası kaybı 8,86 milyar dolar. Türk Lirası olarak karşılığı ise 164,9 milyar!
Rakamlar ortada, şimdi altın soru geliyor: yılda askeri 164,9 Milyar TL sadece lojistik verimsizlik yüzünden buhar olmak yerine lojistik yatırımlara dönüşseydi, Türkiye bir Lojistik Marka olarak anılmazmıydı?
Ben bir alışkanlık edindim, bu ülkede verimlilik üzerine kim konuşuyor ise yaptığım işi bırakır, hiç konuşmadan onu dinlerim. Zira bu ülkeyi ekonomik olarak kurtuluşa taşıyacak fikirlerin lojistik bağı ihmal edilmiş ise beyhude çaba olduğuna defaten şahit olduk
Yazar: Ersin Çayır
Hazırlayan: Ezgi Genç, Uşak Üniversitesi Lojistik Yönetimi Öğrencisi. Lojistikçilerin Sesi Proje Koordinatörü.