Bosch, otonom sürüş için sensör portföyünü tamamladı

1872
  • Bosch, kamera ve radara ek olarak geliştirdiği uzun menzilli lidar sensörleriyle otonom sürüşe dair tüm kullanımları kapsayan bir portföye ulaştı.
  • Bosch’un uzun menzilli lidar sensörü, otomotiv kullanımına uygun ilk çözüm olacak.

Stuttgart, Almanya/Las Vegas, NV, ABD – Emniyetli bir otonom sürüş gerçeğe dönüşmeden önce, kamera ve radara ek olarak üçüncü bir sensör kullanımı gereklidir. Bu nedenle Bosch, otomotiv kullanımına uygun ilk lidar (ışıklı algılama ve mesafe ölçümü) sistemi olan uzun menzilli lidar sensörlerini üretime hazır hale getiriyor. Bu lazer tabanlı mesafe ölçüm teknolojisi, otonom sürüş yolunda SAE seviye 3’ten itibaren olmazsa olmaz bir sistemdir. Yeni Bosch sensörü, otobanlarda ve şehir içerisinde hem uzun hem de yakın menzilleri kapsayacak. Bosch, ölçek ekonomisi kullanarak sofistike teknolojinin fiyatını azaltmak ve kitle pazarı açısından uygun hale getirmek istiyor. Bosch Yönetim Kurulu Üyesi Harald Kroeger, “Sensörlerdeki boşluğu tamamlayan Bosch, otonom sürüşü uygun bir seçenek haline getiriyor” diyor.

Bosch teknolojisi, tüm otonom sürüş durumlarına karşı tetikte

Yalnızca üç sensör birbirine paralel olarak kullanıldığında otonom sürüşte maksimum emniyet sağlanabileceği, Bosch tarafından gerçekleştirilen analizlerle teyit edildi. Bu analizlerde geliştiriciler, otoyol asistanından tam otonom şehir içi sürüşe kadar otonom sürüş işlevlerine ilişkin tüm kullanımları araştırdı. Örneğin; bir kavşakta motosiklet yüksek hızla bir otonom araca yaklaşırken, motosikletin güvenilir bir şekilde algılanmasını sağlamak için kamera ve radara ek olarak lidara ihtiyaç duyulur. Bu durumda radar, motosikletin dar siluetini ve plastik rüzgarlıklarını tespit etmekte zorlanabilir. Ayrıca, üzerine yoğun bir ışık gelmesi durumunda kamera yanılabilir. Bu nedenle, üç teknolojinin birbirini mükemmel bir şekilde tamamlaması ve her sürüş durumunda güvenilir bilgi sağlanması için radar, kamera ve lidara ihtiyaç vardır.

Lidar, otonom sürüşün temel bir öğesidir

Lazeri bir üçüncü göz olarak düşünebiliriz: Lidar sistemlerinde sensör, lazer ışıkları yayar ve geriye yansıyan lazer ışığını yakalar. Bunun ardından sistem, ışığın ölçülen geri dönüş süresine dayanarak mesafeleri hesaplar. Lidar, uzun bir menzil ve geniş bir görüş açısıyla birlikte oldukça yüksek çözünürlük sağlar. Sonuç olarak lazer tabanlı mesafe ölçüm aracı, yoldaki taşlar gibi metalik olmayan nesneleri de oldukça uzak mesafeden güvenilir bir şekilde algılayabilir. Bu, fren yapma veya direksiyonu kırma gibi sürüş manevraları için yeterince süre anlamına gelir.

Lidarın geliştirilmesi sırasında radar ve kamera teknolojisi alanlarındaki sensör uzmanlığı ve sistem teknik bilgisinden faydalanan Bosch, üç sensör teknolojisinin tamamını birbiriyle uyumlu olarak kullanılabilir. Kroeger, “Otonom sürüşü emniyetli, rahat ve etkileyici hale getirmek istiyoruz. Böylece, geleceğin mobilitesine belirleyici bir katkıda bulunacağız” diyor. Bosch’un uzun menzilli lidarı, otonom sürüşe ilişkin tüm emniyet gereksinimlerini karşılamanın yanı sıra otomobil üreticilerinin teknolojiyi gelecekte çok çeşitli araç türlerine verimli bir şekilde entegre etmesini de sağlayacak.

Yapay zeka, sürücü destek sistemlerini daha da güvenli hale getiriyor

Bosch, sürücü destek sistemlerine ve otonom sürüşe yönelik sensör teknolojisinde inovasyon lideri konumunda bulunuyor. Şirket, uzun yıllardır milyonlarca ultrason, radar ve kamera sensörü geliştirdi ve üretti. 2019 yılında Bosch’un sürücü destek sistemleri satışları yüzde 12 artarak yaklaşık 2 milyar Euro’ya ulaştı. Bu destek sistemleri, otonom sürüşe zemin hazırlıyor. Kısa bir süre önce Bosch mühendisleri, otomobillerde kullanılan kamera teknolojisini yapay zeka ile geliştirerek yeni bir seviyeye ulaştırdı. Kamera teknolojisi, nesneleri tespit ediyor, bunları araçlar, yayalar veya bisikletler gibi sınıflar halinde kategorilendiriyor ve hareketlerini ölçüyor. Tıkalı şehir içi trafikte kamera, kısmen belirsiz veya geçiş yapan araçları, yayaları ve bisikletlileri de hızlı ve güvenilir bir şekilde algılayarak sınıflandırabiliyor. Bu özellik, aracın duruma göre bir uyarıda bulunmasını veya acil durum freni manevrasını tetiklemesini sağlıyor. Bosch mühendisleri radar teknolojisini de sürekli olarak geliştiriyor. Bosch radar sensörlerinin en son nesli, kötü hava şartları ya da zayıf ışık koşullarında bile aracın çevresini daha iyi algılıyor. Daha yüksek algılama menzili, geniş diyafram açıklığı ve yüksek açısal ayrılabilirlik, bu gelişmiş performansın temelini oluşturuyor.

Bosch hakkında

Mobilite Çözümleri, Bosch Grubu’nun en büyük iş sektörüdür ve 2018 yılında 47,6 milyar Euro’luk bir satış gerçekleştirilmiştir. Bu rakam, grubun toplam satışlarının yüzde 61’ine denk gelmektedir ve Bosch Grubu’nu önde gelen otomotiv tedarikçilerinden biri yapmaktadır. Mobilite Çözümleri iş sektörü, mümkün olduğunca kazasız, emisyonsuz ve stressiz mobilite vizyonuna sahiptir ve grubun uzmanlığını otonom, elektrifikasyon ve bağlanabilirlik olmak üzere üç mobilite alanında bir araya getirmektedir. Müşterileri için bu çaba, entegre mobilite çözümleri sağlamaktadır. İş sektörünün ana faaliyet alanları arasında içten yanmalı motorlar için enjeksiyon teknolojisi ve güç aktarma sistemleri, çevre birimleri, güç aktarzm mekanizması elektrifikasyonu için çeşitli çözümler, araç güvenlik sistemleri, sürücü destek ve otonom işlevler, kullanıcı dostu eğlendirici bilgilendirme sistemi ve ayrıca araçtan araca ve araçtan altyapıya iletişim teknolojisi, tamir atölyesi konseptleri ve otomotiv satış sonrası pazarına yönelik teknoloji ve servis bulunmaktadır. Bosch, aralarında elektronik motor yönetimi, ESP® elektronik denge kontrol sistemi ve sabit basınçlı dizel püskürtme teknolojisinin de bulunduğu önemli otomotiv inovasyonları da sunmaktadır.

Bosch Grubu, dünyanın önde gelen teknoloji ve servis tedarikçilerinden biridir. Dünya genelinde yaklaşık 403.000 çalışana sahiptir (31 Aralık 2019 itibarıyla). Ön finansal rakamlara göre şirket, 2019 yılında 77,9 milyar Euro’luk satış gerçekleştirmiştir. Bosch’un faaliyetleri dört sektöre ayrılmaktadır: Mobilite Çözümleri, Sanayi Teknolojileri, Dayanıklı Tüketim Malları ve Enerji ve Bina Teknolojisi. Dünyanın önde gelen IoT şirketlerinden biri olarak Bosch; akıllı evler, akıllı şehirler, ağa bağlı mobilite ve endüstri için yenilikçi çözümler sunmaktadır. Şirket; sensör teknolojisi, yazılım ve hizmet alanlarındaki tecrübesi ve kendi IoT bulutunu kullanarak müşterilerine; ağa bağlı, farklı alanları bir arada bulunduran ve tek bir kaynaktan elde edilen çözümler sunabiliyor. Bosch Grubu’nun stratejik hedefi, ağa bağlı yaşam için inovasyonlar sağlamaktır. Bosch, yenilikçi olan ve büyük bir ilgi gören ürünler ve servislerle dünya genelinde yaşam kalitesini iyileştirmektedir. Kısacası Bosch, “Yaşam için teknoloji” oluşturmaktadır. Bosch Grubu, Robert Bosch GmbH ve 60 ülkedeki 440 bağlı kuruluşu ve bölge şirketinden oluşmaktadır. Satış ve servis ortakları dahil edildiğinde, Bosch’un küresel üretim, mühendislik ve satış ağı neredeyse dünyadaki tüm ülkeleri kapsamaktadır. Şirketin gelecekteki büyümesinin temeli, yenilikçi gücüdür. Bosch, dünya genelinde yaklaşık 125 lokasyonda araştırma ve geliştirme alanında yaklaşık 72.000 çalışana sahiptir. Şirket, “Hassas Makine ve Elektrik Mühendisliği Atölyesi” olarak 1886 yılında Robert Bosch (1861-1942) tarafından Stuttgart’ta kurulmuştur. Robert Bosch GmbH’nin özel sahiplik yapısı, şirketin uzun vadede planlama yapmasını ve geleceğini koruma üzere önemli yatırımları yapmasını mümkün kılarak Bosch Grubu’nun girişimci özgürlüğünü garanti eder. Robert Bosch GmbH’nin yüzde doksan iki hissesi, bir vakıf olan Robert Bosch Stiftung GmbH’ye aittir. Oy haklarının büyük bir çoğunluğu, bir endüstriyel tröst olan Robert Bosch Industrietreuhand KG’de bulunmaktadır. Girişimci sahiplik görevleri, tröst tarafından yürütülmektedir. Geri kalan hisseler Bosch ailesine ve Robert Bosch GmbH’ye aittir.Daha fazla bilgi online olarakwww.bosch.com, www.iot.bosch.com, www.bosch-press.com, www.twitter.com/BoschPresse adreslerinde mevcuttur.

Sponsor