Filo kiralamayla Türkiye’deki hizmet döngüsünü tamamlayan Krone’nin finansal ve operasyonel kiralama alanlarında faaliyet gösteren şirketi Krone Fleet, Türkiye pazarında 2 yıldır aktif olarak filo kiralama hizmeti sunuyor. Bu süre içerisinde sektöre 500’den fazla araç kiralayarak konumunu güçlendiren Krone Fleet Türkiye, 2018 ile beraber filo adetlerini arttırmak için yeni bir yapılanmaya gidiyor.
Finansal ve operasyonel kiralama sektörlerinde 10 yıldan fazla tecrübesi bulunan Kürşad Öztürk’ü, Satış ve Operasyon yöneticisi olarak Krone Fleet Türkiye ailesine katarak piyasadaki artan talebin karşılanması hedefleniyor. Filo kiralamayı ‘Esnekliğin ve verimliliğin dünyası’ olarak tanımlayan şirket yeni dönemde adından sıkça söz ettireceğe benziyor.
Kiralama döneminde beklenmeyen maliyetlere son veriyoruz
Filo kiralama hizmeti almak isteyen müşteri sayısının her geçen gün arttığını belirten Krone Fleet Türkiye’nin yeni yöneticisi Kürşad Öztürk, “Son teknolojiyle üretilmiş araçlarda, araç başına senelik 10 bin euroya kadar tasarruf sağlanabiliyor. Bu araçlara kolay bir şekilde ulaşmanın yolu da filo kiralamadan geçiyor. Filo kiralama opsiyonuyla nakliye firmaları operasyonel maliyetler konusunda çok ciddi avantaj elde edecekler. Kiralama süresince kiralar sabit olduğu ve aylık olarak ödendiği için firmaların nakit akışı da düzenli oluyor” şeklinde konuştu.
Nakliyecileri, ‘araçlarımın başına bir şey gelir mi’ ya da ‘araçları ikinci elde değer kaybı yaşamadan satabilir miyim’ şeklinde düşüncelerden kurtaran bir opsiyon olduğuna dikkat çeken Öztürk “Sektörde sürekli artan bir rekabet var. Biz Krone olarak bu rekabete en modern tepkileri veriyoruz. Kiralama döneminde araçların tüm bakım, sigorta ve vergileri bize ait. İkinci elde değer kaybetme riski ise sıfır. Ekstradan sunduğumuz Krone Telematics hizmetiyle çok etkin bir filo yönetimi yapılabiliyor. Yani hem maliyet açısından ciddi avantajlar sağlayan hem de daha etkin bir filo yönetimine olanak tanıyan bir yapılanma içerisindeyiz.” dedi.
Bilançolar güçleniyor
Şirketin borçluluğunu arttırmayan ve bu sayede kredi başvurularında olumsuz bir etken teşkil etmeyen bu yöntemin filo ihtiyaçlarının karşılanmasında üst sıralarda tercih edileceğini iddia eden Öztürk, “Öz sermaye zorunluluğu olmayan finansman modeli olarak filo kiralama, şirketlerin filo ihtiyaçlarını karşılamadaki tercihlerinde üst sıralarda yer bulabilir. Satın alma maliyetlerini iş ile ilgili başka bir yatırıma yönlendirebileceği bu model sayesinde aylık ödemelerin tamamını giderleştirerek vergi yönetimi de yapılabiliyor. Bu avantajları ile filo kiralama, şirket borçluluğunun artmasını önleyerek firma kredibilitesini olumlu yönde etkiliyor” şeklinde konuştu.