
UND Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aras, İŞKUR ile İspanyol USINTRA arasında imzalanan ve Türk şoförlerinin yurt dışında istihdam edilmesini öngören anlaşmaya ilişkin açıklama yaptı.
Aras, Türkiye’de zaten ciddi bir sürücü açığı bulunduğunu, uluslararası taşımacılıkta vize, kota ve geçiş belgesi gibi sorunların devam ettiğini hatırlattı. Türk ihracatının yaklaşık %40’ının karayolu ile yapıldığını vurgulayan Aras, bu koşullarda sektördeki insan kaynağının yurt dışına yönlendirilmesinin doğru bir yaklaşım olmadığını ifade etti.
Aras’a göre Avrupa’daki sürücü açığının Türkiye’nin lojistik kapasitesi pahasına giderilmesi, Türk taşımacısının rekabet gücünü zayıflatacak ve mevcut sorunları derinleştirecek.
UND Başkanı, sektörün beklentisinin şoförlerin yurt dışına yönlendirilmesi değil, Türkiye’de kalmalarını sağlayacak şartların oluşturulması olduğunu belirtti. Anlaşmanın sektörün ihtiyaçları dikkate alınmadan hayata geçirilmesinin rahatsızlık yarattığını söyleyen Aras, yetkililere “sektörün sesine kulak verilmesi ve Türkiye’nin lojistik geleceğini zorlayacak adımlardan kaçınılması” çağrısında bulundu.
Açıklamanın tam metni şu şekilde:
UND Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aras: BU ANLAŞMA SEKTÖRÜ ENDİŞELENDİRİYOR
Türkiye lojistik ve taşımacılık sektörü olarak, İŞKUR ve İspanyol USINTRA arasında imzalanan, Türk şoförlerinin yurt dışında istihdam edilmesini öngören bu anlaşmayı hayal kırıklığı ve endişeyle karşılıyoruz.
Türkiye, hâlihazırda ciddi bir sürücü açığı yaşarken; vize, kota ve geçiş belgesi sorunları nedeniyle uluslararası taşımacılıkta zorlanırken, Türk ihracatının yaklaşık %40’ı karayolu ile yapılırken , sektörün insan kaynağını yurt dışına yönlendiren bir yaklaşımı anlamakta güçlük çekiyoruz.
Avrupa’daki sürücü açığının, Türkiye’nin lojistik kapasitesi pahasına giderilmesi; Türk taşımacısının rekabet gücünü zayıflatacak, mevcut sorunları daha da derinleştirecektir.
Sektörün beklentisi;
Şoförlerimizin başka ülkeler için çözüm olarak görülmesi değil, Türkiye’de kalmalarını sağlayacak şartların oluşturulmasıdır.
Bu anlaşmanın, sektörün gerçekleri ve ihtiyaçları dikkate alınmadan hayata geçirilmiş olması, camiamızda ciddi bir rahatsızlık yaratmıştır.
Yetkililerden beklentimiz; taşımacılık sektörünün sesine kulak verilmesi ve Türkiye’nin lojistik geleceğini zora sokacak adımlardan kaçınılmasıdır.














