10.8 C
İstanbul
Cuma, Mart 29, 2024
Lassa
Ana Sayfa Blog Sayfa 192

Makine imalat sektörünün kıtalar arası buluşması Kasım’da Bursa’da başlıyor

DCIM100MEDIADJI_0150.JPG

Makine imalat sektörünün kıtalararası buluşması, Türkiye ekonomisinin lokomotif kenti Bursa’da Kasım ayında başlıyor. Metal İşleme Teknolojileri, Sac İşleme Teknolojileri ve Otomasyon Fuarları’nı tek çatı altında buluşturan BUMATECH Bursa Makine Teknolojileri Fuarları, katılımcılarla ziyaretçileri fiziksel fuar ortamının yanı sıra ilk defa dijital platform üzerinden bir araya getirecek. 

Güçlü sanayi üretimiyle Türkiye ekonomisinin lokomotif kenti olan Bursa önemli bir organizasyona ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Tüyap Bursa Fuarcılık A.Ş. ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından, Takım Tezgahları Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TİAD) ve Makina İmalatçıları Birliği (MİB) iş birliğinde, KOSGEB ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin destekleri ile hazırlanan BUMATECH Bursa Makine Teknolojileri Fuarları, 24 – 27 Kasım 2021 tarihleri arasında Tüyap Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek. Her sene yüzde 80 yerli katılımla düzenlenen fuar, bu yönüyle makine imalat fuarları arasında liderliği elinde bulunduruyor. 40’ın üzerinde ülkeden ve 50’ye yakın sanayi şehrinden 30.000’in üzerinde nitelikli iş insanını ağırlamaya hazırlanan fuarın 1 milyar TL’lik ticaret hacmi oluşturması bekleniyor.

İmalat sektörünün dönüşümü fuardan izlenecek

19. Uluslararası Metal İşleme Teknolojileri, 12. Uluslararası Sac İşleme Teknolojileri ve 18. Uluslararası Otomasyon Fuarları’nı tek çatı altında buluşturan BUMATECH Bursa Makine Teknolojileri Fuarları, sektörü Bursa’da buluşturmaya hazırlanıyor. Takım tezgahlarından sac işleme makinelerine, hidrolik sistemlerden kompresörlere ve otomasyon sistemlerinden yazılımlara kadar geniş ürün grubunun sergileneceği fuar, makine imalat sektörünün geçirdiği dönüşümü gözler önüne serecek.

Geniş coğrafyadan iş insanları fuara geliyor 

Yurt içinde sanayinin yoğun olduğu illerden, yurt dışından ise Avrupa ülkeleri, Asya, Orta Doğu, Arap yarımadası ve Afrika coğrafyasından 40’ın üzerinde ülkeden katılımcının beklendiği fuarın heyet çalışmaları, dijital platformlar ve Tüyap yurt dışı ofisleri aracılığıyla etkin şekilde yürütülüyor. Fuarda ayrıca Tüyap Bursa, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ve T.C. Ticaret Bakanlığı koordinasyonu ile hazırlanan Makine URGE Programı dahilinde Rusya, Romanya, Ukrayna, Bulgaristan, Polonya, Almanya, Fransa, Hollanda, İspanya, İngiltere, İtalya gibi ülkelerde alım heyeti çalışmaları yürütülüyor. 

“Fiziksel ve dijital ortamda verimli iş birlikleri yaratacağız”

Endüstri 4.0 ile dijital açılım süreci başlatan makine imalat sektörünün daha da derinleştirdiğini belirten Tüyap Bursa Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü, bu sene sektörün üretim ve inovasyon gücünde ulaşılan son noktayı ortaya koyacağını söyledi. Ersözlü, şu açıklamada bulundu: “Yarattığı katma değer ile Türkiye ekonomisi için büyük öneme sahip olan makine imalat sektöründen 350’ye yakın firma ve firma temsilciliğini 7 salondan oluşan 40 bin m2 fiziksel fuar ortamında hem de tüm fuarlarımızda uyguladığımız Business Connect Platformu üzerinden profesyonel ziyaretçilerle dijital ortamda da bir araya getireceğiz. Firmaların Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarıyla geliştirdikleri en yeni ürünleri bir araya getirirken, sanayinin yoğun olduğu illerden gelecek iş insanlarının katılımcı firmalar ile bağlantı kurmasını sağlayacağız.  Başta sanayi kentimiz Bursa olmak üzere, İstanbul, Ankara, Konya, İzmir, Sakarya, Kocaeli, Eskişehir, Manisa, Afyon, Kütahya, Bilecik, Uşak, Antalya, Samsun, Hatay, Balıkesir ve diğer illerden gelecek firma temsilcileri ile yurt dışından gelen alım heyetleri arasında gerçekleşecek iş görüşmeleri ile sektör ihracatına katma değer sağlamayı hedefliyoruz. Dünyanın farklı ülkelerinden gelen ziyaretçilerimizle katılımcılarımız arasında verimli iş birlikleri kurulmasını sağlayarak sektörün ticaret hacmini destekleyeceğiz. Katılımcılarla ziyaretçiler arasında oluşturduğumuz iş birliği ortamını, bu sene ilk kez fuarımıza kazandıracağımız Business Connect Programı ile dijitale taşıyarak büyük bir avantaj sunacağız.”

Katılımcıların yeni pazarlara açılması için fırsatlar sunacak

BUMATECH Bursa Makine Teknolojileri Fuarları, dört gün boyunca gerçekleşecek iş bağlantıları ile katılımcı firmaların yeni pazarlara açılması için büyük fırsatlar sunacak. Yurt dışı ziyaretçileri, Tüyap tarafından geliştirilen Business Connect Programı üzerinden katılımcılarla dijital ortamda bir araya gelebilecek. Tüyap, Business Connect Platformu’nun eşleştirme sistemini aktif hale getirerek yurt dışı ziyaretçilerin fuar katılımcıları ile görüşmeler yapabileceği kesintisiz iletişim ortamı yaratacak.

Sağlıklı fuar ortamı

Düzenlediği fuarlar aracılığıyla savunmadan ambalaja, tarım ve hayvancılıktan oyuncak sektörüne kadar çok sayıda sektörün gelişimine yön veren Tüyap, her fuarda uyguladığı COVID-19 tedbirlerini bu fuarda da titizlikle uygulayacak. Yeni nesil fuarcılık anlayışıyla ziyaretçilerine temassız ve sağlıklı fuar ortamı yaratacak.   Katılımcılar HES kodunun bulunduğu online davetiye sayesinde girişte bekletilmeden fuar alanına alınacak. 

Lexus “Eternals” Filmi Araçları için Süper Kahramanlardan İlham Aldı

Premium otomobil üreticisi Lexus, yeni bir filmle beraber beyaz perdede boy göstermeye devam ediyor. Lüks işçiliğini insanlardan ilham alarak geliştiren Lexus, bu kez Marvel Studios’un 5 Kasım’da vizyona girecek Eternals filmi için kozmik süper güçleri olan süper kahramanlardan ilham aldı.

Eternals isimli çizgi romandan uyarlanan filmin otomotiv partneri olan Lexus, yapılan iş birliğiyle filme ait 10 karakter temalı konsept araç tasarladı. Tüm bu araçlar, merakla beklenen filmdeki 10 süper kahramana göre oluşturuldu.

Her karakter için özel çizimlere sahip Eternals araçları, karakterlerin zırh tasarımlarından ve süper güçlerinden ilham alıyor. Aynı zamanda araçların ön panjurlarından ve gövde altından yayılan altın rengi bir parıltı, filmde görüldüğü gibi karakterlerin ortak enerji işaretini yansıtıyor. Bu araçlar, kırmızı halı galasının yanı sıra birçok etkinlikte yer alacak.

Black Panther filminde Lexus LC 500 ile başarılı bir iş birliğine imza atılmasının ardından Marvel Studios ile Eternals filmi araçları da şimdiden büyük bir merak konusu oldu.

Özel olarak tasarlanan araçlar arasında Angelina Jolie’nin oynadığı Thena isimli karakter için yapılan LC 500, Salma Hayek’in oynadığı Ajak karakteri adına yapılan Lexus GX, Don Lee’nin karakteri Eternal için yapılan Lexus LX, Eternals’in taktiksel lideri Richard Madden’ın rol oynadığı Ikaris’in karakterinin Lexus LS’inin yanı sıra Lexus RC F ve Lexus IS modelleri de yer aldı.

Bununla birlikte Kumail Nanjiani’nin oynadığı Kingo karakteriyle yayınlanan bir “Parking Spot/Park Yeri” isimli video da film öncesi büyük beğeni topladı. Bu eğlenceli videoda Kingo, şehirde yaşanan efsanevi Süper Kahraman savaşına katılmadan önce çok insani bir problem olan “park yeri” sorununa en performanslı IS olan 427 HP’lik Lexus IS 500 F SPORT Performance modeliyle çözüm bulmaya çalışıyor.

Ayrıca Eternals filminde tamamen yeni Lexus NX SUV ve amiral gemisi sedan LS 500, filmde 5 Kasım’dan itibaren sinemaseverlerle buluşacak.

Ali Çavuşoğulları Lojistik’ten Büyük Yatırım

Konya merkezli Erser Grup firmalarından Ali Çavuşoğulları Lojistik’e filosuna dahil ettiği 40 adet Scania R500 aracın teslimatı, Doğuş Otomotiv – Scania Yetkili Satıcı ve Servisi Konya Ağır Vasıta tesislerinde düzenlenen törenle gerçekleştirildi. 

Scania Bölge Satış ve Filo Yöneticisi Safa Gün, Konya Ağır Vasıta  yatırımcılarından Hüseyin Zeybek ve Bayi Satış Direktörü Mehmet Canlıer tarafından, Erser Grup Firma Yetkilileri Enes Genç ve Ferhat Genç’e teslim edildi.

Siparişlerinin son aracını teslim alan Enes Genç, faaliyet gösterdikleri tüm alanlarda Avrupa standartlarında hizmet sunduklarını belirterek “Filomuzu genişletme kararımızın ardından yaptığımız ön incelemede özellikle Euro 6 normlarında yakıt tüketimi ve sağlamlığı konusunda Scania markasının bizim taleplerimizi karşıladığını gördük ve kararımızı verdik. İlk yatırım maliyetinden çok, toplam sahip olduğumuz süre boyunca alanında en verimli araç olduğunu ispatlamış Scania R500 araçlar ile hem şoförlerimizin güvenliğini ve konforunu arttırmayı hedefledik, hem de düşük yakıt tüketimi ile daha az karbon salınımı sağlayarak daha çevreci bir şirketler grubu olmayı hedefledik.” dedi.

Konya Ağır Vasıta yatırımcılarından Hüseyin Zeybek ise, sektörünün önde gelen firmalarından bir tanesi olan Erser Grup’a yapılan bu teslimat ile oluşan iş ortaklıklarının gelişerek devam etmesini arzu ettiklerini belirterek Ali Çavuşoğulları Lojistik’e yeni araçlarının hayırlı olmasını diledi.

Ali Çavuşoğulları Tarım Ürünleri, 1985 yılında tahıl, bakliyat, yağlı tohumlar gibi tahıl ürünleri ticaretine başladı. 1996 yılında ise yem sektöründe faaliyet gösteren ve hububat alım satımı gerçekleştiren Erser Grup Tarım Ürünleri şirketi kuruldu. Ali Çavuşoğulları ve Erser Grup Tarım ürünleri ailesi; Türkiye’de ilk lisanslı depo yatırımını gerçekleştirerek 2007 yılında depoculuk sektöründe faaliyet gösteren ve bugün en büyük depolama kapasitesine sahip Kainat Lisanslı Depoculuk firmasını kurdu.

Erser Grup, yapmış olduğu yatırım ile parkında yer alan 135 araç ile Türkiye geneline dağıtım hizmeti veriyor.

Mars, ANUGA 2021’e Türkiyeden 203 Firmayı Taşıdı

Mars Logistics, 9-13 Ekim 2021 tarihleri arasında Kölnde gerçekleşen ANUGA Gıda Fuarı’na Türkiyeden 203 firmayı taşıyarak Türk lezzetlerinin uluslararası tanıtımına destek oldu. 

Her iki yılda bir düzenlenen, İstanbul Ticaret Odası tarafından milli iştirak gerçekleştirilen fuara, Türkiye’den toplamda 300 firma katılım gösterdi. 201 Ülkeden 170.000 kişinin ziyaret ettiği fuara 5.000’e yakın firma katıldı. 

Fuar için gıda, şarküteri yiyecekleri, içecek, balık, derin dondurulmuş gıda Ürünleri, hububat, fırın ürünleri, hamur işleri, şekerleme, çikolata, su, meyve, sebze, hazır paketlenmiş yemek çeşitleri taşımasını yapan Mars, Türkiye Almanya karayolu ve havayolu taşıma, depolama, elleçleme, evrak hazırlıkları ve kontrolleri, yurt dışı gümrük, stant teslimatı, geçici ithalat kapsamında gönderilen malzemeler için stanttan teslim alma, çıkış gümrük işlemleri ve malzemelerin sevkiyatları hizmetlerini verdi.

Fuar lojistiğinde en önemli nokta yükleri zamanında ve hasarsız ulaştırmak

Mars Fuar ve Etkinlik Lojistiği Müdürü Namık Keleş, fuar lojistiğinde en önemli noktanın yükleri zamanında ve hasarsız ulaştırmak olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bütün yüklemeler önemli fakat fuar yüklemelerinde ürünlerin ulaşacağı zaman kritik nokta olduğu için ürünlerin zamanında ve hasarsız olarak gitmesi çok daha önemli. Aynı zamanda gümrük süreçlerinde uygulanan yeni mevzuatlara hakim olmak da müşterilerimizi doğru yönlendirmemiz ve hızlı teslimat gerçekleştirebilmemiz için önem taşıyor.” 

Mars Logistics’in 32 yıllık tecrübesinin fuar taşımacılığında da öne çıktığını belirten Keleş, “32 yılın getirdiği tecrübe ve güven ile, lojistiğe dair tüm hizmetleri bütün taşıma metotlarını kullanarak müşterilerimize sunuyor, kusursuz hizmet anlayışımızla birçok markayı dünyanın en iyi fuarlarına taşıyoruz. ANUGA Fuarı’nda karayolu ve havayolu taşıması kullandık. Bozulabilir gıda ürünleri de taşıdığımız için ısı yalıtımlı konteynerler kullandık ve ürünlerin ısı seviyesini koruyarak, hasarsız bir şekilde Köln’e, ANUGA 2021 Fuarı’na ulaştırdık.” dedi.

Mars, güçlü alt yapısı, entegre çözümleri ve uzman kadrosu ile fuar ve etkinlik lojistiği alanında dünya standartlarında hizmet vererek markaları SIAL Paris, SIAL China, SIAL Canada, Anuga Köln, Automechanika Dubai, The Hotel Show Dubai, Canton gibi birçok fuara taşıyor.

Mars Logistics Hakkında:

1989 yılında kurulan Mars Logistics, tüm lojistik hizmetlerinin sunulduğu bir grup şirketi olarak faaliyet göstermektedir. Uluslararası karayolu, havayolu, denizyolu ve demiryolu taşımacılığı hizmeti sunan Mars Logistics, proje taşımacılığı, intermodal taşımacılık, fuar ve etkinlik lojistiği, depolama, gümrük yönetimi ve sigorta alanlarında da hizmet vererek müşterilerine entegre bir sistem sunmaktadır. Merkezi İstanbul’da olan, yurtiçinde ve yurtdışında şubeleri bulunan Mars, 180.150 m²’lik açık ve kapalı alanda gümrüklü ve gümrüksüz depolama hizmetleri ile müşterilerine akıllı çözümler sağlamaktadır. Mars Logistics başta otomotiv ve tekstil olmak üzere kimya, sağlık, kozmetik, enerji, perakende gibi birçok sektöre sektör bazında özel çözümler geliştirmektedir. Türkiye’nin en genç ve en büyük filolarından birine sahip olan Mars Logistics, 2.650 araçlık filosu ile Avrupa, Kuzey Afrika, Balkanlar ve Türki Cumhuriyetler’e karayolu taşımacılığı hizmeti vermektedir. WIN’in kurucu üyesi olan Mars Hava ve Deniz Kargo ise dünyanın tüm ülkelerine ulaşmakta ve havayolu & denizyolu taşımacılığında da profesyonel bir sistem sunmaktadır. Türkiye’nin en büyük 200 şirketi arasında yer alan Mars, yayınladığı son sürdürülebilirlik raporu ile Türkiye’deki GRI onaylı A+ seviyesindeki ilk 10 firmadan birisi olmayı başarmıştır. 1600’ün üzerinde çalışanıyla, lojistik sektöründe fark yaratarak büyümesini sürdüren Mars Logistics, Intermodal Taşıma Sistemi ile çevreci ve sürdürülebilir bir hizmet modeli sunmaktadır.  Sektörde sürekli gelişimi ve değişimi hedefleyen Mars, kurumsal sosyal sorumluluk projelerinde özellikle eğitime destek vermeye odaklanmıştır.

Türkiye’nin “ilk ve tek yerli şanzımanı” Ford Trucks ile dünyaya açılacak

Türk otomotiv sanayinin öncü şirketi ve ihracat şampiyonu Ford Otosan’ın ağır ticari markası Ford Trucks, Ecotorq motor ve arka aksın ardından, 58 Milyon Avro yatırım ve 230 mühendisin emekleri ile geliştirilen “Türkiye’nin ilk ve tek yerli şanzımanı”nı Eskişehir Fabrikası’nda tanıttı. Tasarımından test süreçlerine kadar tamamen Türk mühendislerinin geliştirdiği ilk ve tek yerli şanzıman ile Ford Otosan, motor, şanzıman ve aks olarak tüm aktarma sistemlerini beraber üretebilen dünyanın sayılı otomotiv markaları arasına girdi.

Avrupa’nın ticari araç üretim lideri, Türkiye’nin ihracat şampiyonu Ford Otosan, Türkiye’nin ilk ve tek yerli Ecotorq şanzımanını Eskişehir Fabrikası’nda gerçekleştirilen basın toplantısı ile tanıttı. İlk ve tek yerli şanzıman yatırımı ile Ford Otosan, motor, şanzıman ve aksın üçünü de geliştiren sayılı global kamyon üreticilerinden biri konumuna ulaştı.

58 milyon avro yatırım ve TÜBİTAK’ın 13,5 milyon TL tutarındaAr-Ge teşviki ile Ford Otosan mühendisleri tarafından tasarlanıp geliştirilen yerli şanzıman sayesinde Ford Otosan’ın ağır ticari markası Ford Trucks’ın Eskişehir’de ürettiği ağır ticari araçlardaki yerlilik oranı %90’laraulaşacak. 230 mühendisin, 5 yılda tasarım, test ve geliştirme aşamalarını tamamladığı Türkiye’nin ilk ve tek yerli Ecotorq şanzımanı, 1 milyon km’yi aşkın yolda, farklı koşullarda birbirinden zorlu testlere tabi tutulurken, küresel arenada Türkiye’nin ağır ticari araç üretimindeki rekabet gücünün artmasına, yan sanayi ve tedarik ekosisteminin gelişmesine de katkı sunacak.

“Bir aracın motor ve aktarma sistemlerini geliştiren ve üretebilen sayılı markalar arasına girdik” 

Ford Trucks ile ulaştıkları üstün Ar-Ge ve mühendislik yeteneğinin, hatrı sayılır bir geçmişe sahip olmakla birlikte geleceğe ışık tutmaya devam ettiğini ifade eden Ford Trucks Türkiye Direktörü Burak Hoşgören, şunları söyledi:

“Bugün ulaştığımız noktada; Ford’un ağır ticari araçlar ve ilgili dizel motor ve motor sistemleri için küresel mühendislik merkeziyiz ve Türkiye’nin otomotivde en büyük Ar-Ge merkezi konumundayız. Hayata geçirdiğimiz başarılı yatırımlarımızla ülkemizdeki otomotiv ekosistemini, yan sanayiyi ve tedarikçilerimizi de bizimle birlikte büyüttük. Hep beraber büyümeye devam ediyoruz. Tamamen Türk mühendisliği ile geliştirdiğimiz ve ürettiğimiz 2019 Uluslararası Yılın Kamyonu Ödüllü F-MAX’in dünya çapındaki başarısı bizleri gururlandırıyor. Ford Trucks kamyonlarımızın kalbi Ecotorq motor ve arka aksın ardından, 58 Milyon Avro yatırım ve TÜBİTAK’ın 13,5 milyon TL tutarında Ar-Ge teşvikiyle hayata geçirdiğimiz, 230 mühendisimizin emek verdiği Türkiye’nin ilk ve tek yerli şanzımanıyla sizlerin karşısındayız. Bir ilki daha gerçekleştirerek; motor, şanzıman ve aks ile birlikte bir aracın tüm aktarma organlarını geliştirip üretebilen sayılı markalar arasına girmenin gururunu yaşıyoruz”

Uluslararası pazarlarda yerli üretimle büyüyen, global ağını hızla büyüten Ford Trucks ile Türkiye’yi yurtdışında en iyi şekilde temsil etmek için çalıştıklarını belirten Hoşgören, “Türkiye’de ürettiğimiz kamyon ve çekicilerimizin Ford Trucks markasıyla 2024 sonuna kadar 3 kıtada 55 ülkeye ihraç edilecek olması ve şirketimize ve ülkemize sağlayacağı katkı bizleri heyecanlandırıyor” diye konuştu.

“Ecotorq şanzımanımız ile araçlarımızda verimliliği maksimuma çıkarıyoruz”

Araçla beraber sektörde Drivetrain olarak adlandırılan, ürünün kalbini oluşturan motor ve aktarma sistemlerini en iyi uyum ve verimlilikle sunmak için çalıştıklarını belirten Ford Trucks Türkiye ve Uluslararası Pazarlar Pazarlama Müdürü Emine Coşkun ise, yerli şanzımanla ilgili şu detayları aktardı:

“Çalışmalarımız sırasında 5 farklı ülkede, farklı iklim koşullarında, toplamda 17.000 saat ve 1 milyon km üzerinde detaylı parça ve araç testlerimizle yolda karşılaşabilecek her koşulu değerlendirdik. Kalitesine güvendiğimiz Ecotorq motorumuzla, %100 uyumlu şekilde çalışacak olan yerli Ecotorq şanzımanımızla araçlarımızda verimliliği maksimuma çıkarıyoruz. Yeni Ecotorq şanzımanımızla beraber F-MAX araçlarımızda şanzımanın teknolojik ve bağlanabilir özelliği sayesinde, birden fazla yeni özelliği daha müşterilerimize sunacağız. Bunlardan ilki: çoklu ve öngörülü vites geçişi. Aracımız mevcut konumu ve güzergahındaki topografik haritayı okuyarak, kullanıcı fark etmeden gerekli vites geçişlerini bu öngörü ile sağlayabilecek. 16 ileri olmanın avantajını kullanarak tüm serilerimizde eğimli yollarda sorunsuz kalkış ve çok daha verimli yokuş tırmanışları sunarak, sürüş konforu sağlıyoruz.”

Yolda sağladıkları avantajların yanı sıra şehir içi ve yüksek manevra kabiliyeti gerektiren koşullarda da sürücülerin konforunu düşündüklerini belirten Coşkun, “Hareket etmenin zor olduğu alanlarda manevra kabiliyetini artırabilmek adına ‘Karınca Fonksiyonu’nu kullanıma sunuyoruz. Bu sayede sürücülerimiz şehir içi kullanımlarda, duruş ve kalkışlarda, dorse yüklenmesi esnasında, zorlu park alanlarında yalnızca ayaklarını frenden kaldırarak araçlarını hareket ettirebilecek. Bu da sürücülerimize sürüş konforu yaratacak” dedi.

Türkiye’nin ‘İlk ve Tek Yerli Şanzımanı’ ile ilgili diğer bilgiler ve teknik detaylar ise şu şekilde;

  • Tasarım, geliştirme ve test aşamaları 5 yıl boyunca Türkiye, Almanya, İngiltere, Fransa ve Umman’da gerçekleştirilen Türkiye’nin ilk ve tek yerli Ecotorq şanzıman, -40C’den +50C’ye, 17000 saati aşkın laboratuvar testleri ve müşteri testleri de dahil 65’ten fazla araçla toplamda 1 milyon km’yi aşkın teste tabi tutuldu.
  • 16 ileri ve 4 geri vitesten oluşan ürün ile vites sayısı artırıyor, şanzıman ile uyumlu en yüksek retarder performansı 450 kW olarak sağlanıyor. Yerli şanzımanla birlikte yardımcı fren konforlu bir şekilde devreye giriş sağlayarak uzun mesafeli yokuşlarda daha stabil bir frenleme performansı göstererek güvenli yokuş inişleri sağlıyor.
  • Yerli şanzıman, daha kısa vites geçiş süresi ile daha iyi performans ve sürdürülebilir sürüş özellikleri ile öne çıkıyor. 16 İleri vites sayesinde daha fazla vites seçeneği sunan yerli şanzıman, 2600 Nm Tork güce sahip bulunuyor.
  • Yeni Ecotorq şanzıman, 2500 rpm’e kadar giriş hızı veriyor. ‘Direct Drive’ ve ‘Over Drive’ seçenekleri, kendilerine has dişli oranları ile farklı ihtiyaçlara göre hizmet ediyorlar.
  • Ford Trucks’ın sunduğu, aracın sürekli en son yazılım ile güncel kalmasını sağlayan ‘Uzaktan Yazılım Güncelleme Özelliği’ne ek olarak ‘Uzaktan Teşhis’ ile de yerli şanzımanın durumu sürekli kontrol altında tutularak problemlerin servise gitmeden tespit edilmesi sağlanıyor.
  • İlk ve tek yerli Ecotorq Şanzıman, F-MAX dahil 13L motor kullanan tüm Ford Trucks ailesi için uyumludur.
  • Yerli Şanzıman, ilk olarak Türkiye’de Ekim ayında devreye alınıyor, uluslararası pazarlarda ise 2022 yılının Nisan ayından itibaren devreye alınması planlanıyor.
  • Ford Trucks yetkili servisleri, her zaman olduğu gibi, yedek parça bulunurluğu, arıza teşhis imkanları ve uzman teknisyenleri ile yerli şanzıman için de müşterilerin ihtiyaç duyduğu tüm ürün ve hizmetlerde ilk başvuru noktası olacak.

Zorlu Enerji, Karadağ’da Elektirikli Araç Şarj İstasyonu Ağı Kuruyor

Sürdürülebilir ve yenilikçi bakış açısıyla büyümeye devam eden Zorlu Enerji, Zorlu Energy Solutions (ZES) markası ile Türkiye’nin 81 ilinde kurduğu Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Ağından edindiği tecrübe ve bilgi birikimini Avrupa’nın dört bir yanına taşımak için çalışmalarına hızla başladı. Elektrikli araç ekosisteminin ve sürdürülebilir ulaşımın önemli paydaşlarından biri olma hedefi doğrultusunda stratejik planlarını oluşturan ZES, Karadağ’ın farklı şehirlerinde elektrikli araç şarj istasyon ağı kurulması amacıyla açılan ihaleyi kazandı. İhale sonucu imzalanan sözleşme ile birlikte ZES, UNDP (Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı) tarafından yürütülen proje kapsamında çalışmalarını başlattı.

ZES’in Avrupa’daki ilk ayak izi ‘’Karadağ’’

Ülkemizin dört bir yanına yaydığı elektrikli araç şarj istasyonları ile sürücülere kesintisiz sürüş keyfi sağlayan ZES, Karadağ’ın 13 farklı şehrinde 15 adet çift soketli elektrikli araç şarj istasyonunun temini, kurulması, destek hizmetlerinin sağlanması ve uygulama entegrasyonu hizmetinin verilmesini de sağlayacak. Avrupa’nın tam merkezinde yer alan ve uluslararası ulaşım ağlarına yakınlığı sayesinde, ZES’in Avrupa’da gerçekleştirmeyi planladığı projeler için, büyük avantaj sağlayacak Karadağ Projesinin 2021 yılı sonuna kadar tamamlanması planlanıyor. Bu yatırım aynı zamanda ZES’in Avrupa’da ilk ayak izini bırakıyor olması açısından da büyük önem taşıyor.  

“Hedefimiz, Avrupa’nın dört bir yanına ZES markası ile Elektrikli Araç Şarj İstasyon Ağımızı yaymak”

Elektrikli Araç Şarj İstasyon Ağı markamız ZES ile Avrupa pazarının kapılarını aralayarak,   bu coğrafyaya özel iş planlarını hayata geçirmeye başladıklarını ifade eden Zorlu Enerji CEO’su Sinan Ak, “Global çapta düzenlenen bir ihaleyi ülkemize kazandırdığımız için son derece mutluyuz. Zorlu Enerji olarak amacımız yalnızca ülkemizde değil yakın coğrafyada, özellikle de Avrupa’da ZES istasyonları kurmaktı. Bu ihaleyle hedefimizi gerçekleştirme yönünde ilk ve bizim için anlamlı bir adım atmış olduk. Karadağ’a taşacağımız bilgi birikimimiz ve tecrübemizle ayak izimizi bırakmak ve bunu Avrupa geneline yaymak istiyoruz. Nasıl ki, 2018 yılında kurduğumuz ZES markamızı, üç yılda Türkiye genelinde yaygınlaştırma başarısını gösterdiysek, elektrikli araç pazarının her gün geliştiği Avrupa’da da başarılı olmak üzere yola çıktık” dedi.  

Elektrikli araçların artık tüm dünyanın gündeminde olduğunu vurgulayan Ak, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Elektrikli araçların pandemiye rağmen toplam pazar içinde yüzde 100 den fazla büyümesi ve karbon azalımı odaklı işlerin de tüm dünyanın en önemli ajandalarından biri haline gelmesi elektrikli araç şarj istasyonu pazar büyümesini tetikleyecek. Bu nedenle de 2022 yılını atılım yılı olarak öngörüyoruz. Orta ve uzun vadeli projeksiyonlarımızda Avrupa’nın tamamına yayılmış ve belli bir pazar büyüklüğüne ulaşmış bir elektrikli araç şarj istasyonu operatörü olmayı hedefliyoruz.”

Cem Bölükbaşı, Euroformula Open serisinin son yarışına Barcelona’da çıkıyor

Başarılı yarış pilotu Cem Bölükbaşı, 12 yarışta 7 kez podyuma çıktığı  Euroformula Open 2021 serisini bu hafta sonu Barcelona’da tamamlıyor.

Yarış kariyerine ilkler ve tarihe geçen başarılarla devam eden genç yarış pilotu Cem Bölükbaşı, şu ana kadar yarıştığı 12 yarışta 7 kere podyuma çıkmayı başardığı Euroformula Open serisini 23-24 Ekim’deki Barcelona yarışlarıyla tamamlayacak.

Euroformula Open Barcelona pistinde 23-24 Ekim’de 3 yarış gerçekleşecek. 23 Eylül Cumartesi TSİ 12.20’de sıralama turları, 17.30’da da ilk yarış başlayacak. 12 Eylül Pazar günü 12.35’te ikinci yarış, 16.45’te üçüncü ve son yarış yapılacak.

Cem Bölükbaşı, Euroformula Open serisindeki son yarışa yine ana destekçisi Icrypex ile birlikte Borusan Holding, GoTurkiye, Rixos, Team Mavi, Gentaş Neogen, Mesa Mesken ve TEM Agency’nin desteğiyle çıkıyor.

Genç yarış pilotu, Macaristan Hungaroring, İtalya Imola, Avusturya Red Bull pisti ve İtalya Monza yarışları sonrasında toplam 167 puanla Euroformula Open pilotlar sıralamasında 6. sıraya yükseldi. Bölükbaşı, Euroformula Open serisinde katıldığı toplam 12 yarışın 7’sinde podyuma çıkmayı başardı.

Kariyerinin ilk Formula 2 test sürüşünü başarıyla tamamladı

Genç yarış pilotu, Formula 1 yolundaki yolculuğunda kariyerinde ilk kez geçen hafta Çekya’nın Brno kentinde Formula 2 test sürüşüne çıktı. Bölükbaşı, Fanatec takımının desteğiyle çıktığı ilk test sürüşünü başarıyla tamamladı.

Başarılı genç pilot, Euroformula Open’da, Formula 1’in önde gelen isimlerinden Max Verstappen ve Charles Leclerc gibi pek çok efsane pilot yetiştirmiş Van Amersfoort Racing (VAR) ile yarıştı.

Cem Bölükbaşı hakkında

Aynı anda hem espor hem gerçek motorsporlarında başarı gösteren bir sporcu olarak dünyada örnek teşkil eden genç pilot Cem Bölükbaşı, başarı grafiği ile yerli ve uluslararası otoriteler tarafından yakından takip ediliyor. 2017 yılında Formula Espor Dünya Şampiyonası’na katılan Cem Bölükbaşı dünya beşinciliğini elde etti ve Formula 1 şampiyonu Fernando Alonso’nun Simracing takımına seçilen ilk sürücü oldu.  2018’de yine F1 Esports’a katılan 70 bin kişi arasından en iyi 20 yarışçıdan biri olarak, ProDraft seçmelerinde dünya birincisi oldu, Redbull Toro Rosso Formula 1 ekibine katıldı ve takımı ile dünya ikincisi olma başarısını gösterdi.

Bölükbaşı gerçek pistlere ilk defa GT4 Avrupa Serisi 2019 şampiyonasında çıktı. Borusan Otomotiv Motorsport’un (BOM) genç yetenekler projesi kapsamında seçtiği pilot olarak turnuvanın iki ayağında yarışan sürücü, Misano pistinde kariyerinin sadece ikinci gerçek pist yarışında, PRO-AM kategorisinde yarışı ikinci bitirerek ilk podyum heyecanını yaşadı.

Ekim 2019’da kariyerinin ilk Formula yarışını, Formula Renault Eurocup’ın Hockenheim pistinde M2 Competition takımı ile tamamlayan Bölükbaşı, ilk tek koltuklu araç yarışındaki performansıyla otoritelerin ve motorsporları tutkunlarının dikkatini çekti. Formula Renault yarışında gerçek piste çıkmayı başaran dünyadaki ilk sim pilotu oldu.

GT4 Avrupa Serisi 2020 şampiyonasında BOM takımı ile ilk tam sezonunu yarışan sporcu, sezonu Pro-AM klasmanında ikincilik podyumunda tamamlamayı başardı. 

Bölükbaşı, 2020 yılında ilk kez düzenlenen Formula Renault Esport Series’de ise toplam sekiz yarışta simülasyondaki gücünü göstererek Dünya Şampiyonu oldu.

Cem Bölükbaşı, Şubat 2021’de düzenlenen Formula 3 Asya Serisi’nde en iyi 3. çaylak oldu ve ilk defa tam sezon yarıştığı Formula turnuvasını 9. sırada bitirerek adını en başarılı 10 pilottan biri arasına yazdırdı.

Cem Bölükbaşı, Mayıs 2021’de Avusturya, Red Bull Ring pistinde gerçekleşen kariyerinin ilk 4 saatlik Le Mans Avrupa Şampiyonası’nda ise, Eurointernational takımıyla LMP3 sınıfında en iyi ikinci takım olma gururu yaşadı.

Genç yarış pilotu, Cem Bölükbaşı, Macaristan Hungaroring, İtalya Imola, Avusturya Red Bull pisti ve İtalya Monza yarışları sonrasında toplam 167 puanla Euroformula Open pilotlar sıralamasında 6. sıraya yükseldi. Bölükbaşı, Euroformula Open serisinde katıldığı toplam 12 yarışın 7’sinde podyuma çıkmayı başardı.

Nisan 2021’de İtalya, Autodromo Nazionale Monza pistinde yapılan GT4 European Series’te PRO-AM kategorisinde yarıştı ve takımı ile yarışı ikinci tamamlayarak podyuma çıkan Bölükbaşı, 2021 sezonu boyunca Borusan Otomotiv Motorsport takımıyla GT4 European Series yarışlarına devam edecek.

Işıklı Toplamayla Operasyonlar Hızlanıyor, Maliyet ve Hata Düşüyor

Işıklı Toplama çözümü ile dağıtım ve üretim merkezlerindeki malzeme ve sipariş toplayan personelin daha hızlı ve hatasız işlem yapması sağlanıyor. Çözüm sayesinde işletmeler daha az personel ve daha düşük maliyetle operasyonlarını yönetebiliyor.

Depolar, dağıtım ve lojistik merkezleri ve tüm endüstriyel üretim merkezleri için en kritik işlerden birisi malzeme ve siparişlerin uygun şekilde toplanması ve yerleştirilmesi. Özellikle e-ticaretin arttığı bu dönemde lojistik ve dağıtım merkezlerinde hız ve doğruluk giderek daha da önem kazanıyor. Bununla birlikte, ürünlerin stoklanacakları depoya geldiklerinde doğru yere yerleştirilmeleri, operasyonun ve süreçlerin hızlı işlemesinde önemli rol oynuyor. Bu aşamada adeta zamanla yarışan personel, depoların büyüklüğü, ürünlerin giriş çıkış sıklığı gibi sebeplerle bazen daha uzun süreler çalışabiliyor ve bu da hem zaman kaybı hem insan kaynağının verimli kullanılamaması sonucunu doğuruyor. İş zekası teknolojileri uzmanı Sensormatic, Işıklı Toplama (Pick to Light) çözümü ile işletmelerin bu en kritik ihtiyaçlarına yanıt veriyor.

Işıklı Toplama depo ve dağıtım merkezlerinde malzeme ve sipariş toplayan personelin daha hızlı ve hatasız işlem yapmasını sağlayan ışıklı bir yönlendirme sistemi. Işıklı toplama ve ışıklı yerleştirme yapan sistemle personel herhangi bir yazılı belge, kağıt, bilgisayar, el terminali gibi araçlar kullanma gereği duymadan kolaylıkla toplama veya yerleştirme işlemini gerçekleştiriyor. Bu sistemde, öncelikle sipariş veya toplanacak ürünler barkod ile sisteme tanıtılıyor. Sonrasında toplanacak her bir ürün ve malzemeye bir ışıklı buton tahsis ediliyor ve işle ilgili hangi ürün ve malzeme toplanacaksa onun ışığı yanıyor. Bu sayede toplama işlemini yapan çalışanlar, farklı renklerdeki ışıklı tuşlarla yönlendiriliyor. Personel doğru ürünleri hızlıca topladıktan sonra butonlara basarak işlemi sonlandırıyor.

Ek maliyetleri minimize ediyor

Hızın en önemli kriter olduğu depo ve dağıtım merkezi operasyonlarında Işıklı Toplama sayesinde çalışan personel hız kazanıyor. “Ürünü hangi bölmeye koymalıyım”, “Doğru yere mi koydum”, “Doğru ürünü mü aldım” gibi sorulara gerek kalmıyor. Aynı alana birden fazla kişinin ürün yerleştirmesi gerektiği durumlarda da Işıklı Toplama sistemi işlemleri sıraya koyuyor ve sensördeki ışığı yanıp söndürerek arkasında bekleyen işlem olduğunu personele haber veriyor. Bu şekilde aynı anda birden fazla personel karışıklık yaşamadan çalışabiliyor.

Bu çözümü kullanmak kolay olduğu için yöneticiler personel ikamesi konusunda zorlanmıyor. Ek donanım ihtiyacı olmadığı için Işıklı Toplama, ek maliyetleri de minimize ediyor.

Hızlı ve hatasız üretim

Işıklı toplama sadece lojistik üsleri, depo ve dağıtım merkezlerinde değil, fabrikalar, üretim hatları, e-ticaret siteleri ve kargo şirketleri için de büyük verimlilik sağlıyor.
Özellikle tam zamanında üretim modeliyle çalışan ve hızın önemli olduğu montaj hatlarında çalışan personelin hem çok süratli hem çok dikkatli olması gerekiyor. Aksi takdirde olabilecek bir insani hatanın fark edilmesi ve düzeltilmesi çok geç ve çok maliyetli olabiliyor. Işıklı toplama üretim tesislerinde montaj esnasında sırasıyla doğru parçaları göstererek üretimin de hızlı ve hatasız gerçekleşmesini mümkün kılıyor.

Düşük maliyetli ve kullanıcı dostu olan ışıklı toplama, şirketlerin kullandıkları her türlü ERP ve WMS sistemlerine akıllı yazılımlarıyla uyum sağlıyor. Web servis aracılığıyla hali hazırdaki sistemlerle ışıklı toplama sistemi entegre hale geliyor ve gerçek zamanlı şekilde toplama ve yerleştirme operasyonları gerçekleştiriliyor.

Uniroyal lastikleri doğadan aldığı ilhamı teknolojiye dönüştürüyor

 

Teknoloji şirketi ve premium lastik üreticisi Continental‘in markalarından Uniroyal lastikleri, yeniden Türkiye’de sürücülerle buluşuyor. Uniroyal lastikleri, köpekbalığı pullarının girift kanallarından ilham alınarak geliştirilen teknolojisi (Shark Skin Teknoloji) ile öne çıkıyor. Bu devrim niteliğindeki teknoloji, lastiklerin yol ile temasını kaybetmeden su birikintilerinden güvenle geçmesi anlamına geliyor. Lastiğin kanallarından hızla akıp giden su, verimli ve hızlı bir şekilde dağıldığı için suda kızaklama riski de azalıyor.

Dünyada ilk yağmur lastiğini 1969 yılında piyasaya süren Uniroyal, yağmurlu havalarda ve ıslak yol koşullarında üstün performansı ve ilham verici tasarımı ile öne çıkıyor. Continental Türkiye güvencesiyle yeniden Türkiye‘de sürücülerle buluşan Uniroyal lastikleri, özel geliştirilen köpekbalığı derisi teknolojisi (Shark Skin Teknoloji) sayesinde su akış türbülanslarını önemli ölçüde azaltarak ıslak yol koşullarında daha güvenli bir sürüş deneyimi yaşatıyor.

Köpekbalığı derisinden ilham alınarak tasarlandı

Köpekbalıklarının derisi pürüzlü bir mikro yüzey oluşturan çok sayıda küçük pulla kaplıdır. Bu pullar sayesinde köpekbalığı derisinin üzerinden su akarken su türbülansı da azaltılır. Su sürtünmesi ve enerji kaybı azaldığından köpekbalığı da daha az çabayla daha hızlı hareket edebilir. Lastik geliştirme çalışmalarında doğadan ilham alan Uniroyal, tasarım mühendislerinin geliştirdiği köpekbalığı derisi teknolojisi (Shark Skin Teknoloji) ile köpekbalığı derisinin yarattığı etkiyi lastiklerine aktarıyor.

Suda kızaklama riski azalıyor, fren mesafesi kısalıyor

Yağışlı havalarda ve ıslak yol koşullarında su, lastiklerin yolla temasını keserek yol tutuş performansını olumsuz yönde etkiliyor. Bu nedenle ıslak zeminde araç sürerken fren yapmak veya aracı yönlendirmek neredeyse imkansız hâle geliyor, suda kızaklama da bu koşullarda meydana geliyor. Uniroyal lastiklerinde bulunan köpekbalığı derisine benzer yapı sayesinde su akışı neredeyse tamamen türbülanssız oluyor. Uniroyal lastikleri ıslak zeminde dâhi yol yüzeyine tutunmayı sürdürüyor, böylece suda kızaklama riski de azalıyor. Güçlü bir kavrama sağlamanın yanı sıra köpekbalığı teknolojisi ıslak zeminde fren mesafelerini kısaltmaya da yardımcı oluyor. Böylece, hava nasıl olursa olsun, daha güvenli bir yol tutuşu ile kesintisiz bir sürüş keyfi sunuyor.

Continental Hakkında

Continental yolcu ve ürünlerin sürdürülebilir ve birbiriyle bağlantılı hareketliliğini sağlayan ileri teknolojiler ve hizmetler geliştirmektedir. 1871 yılında kurulan teknoloji şirketi; araçlar, makineler, trafik ve ulaşım için güvenli, verimli, akıllı ve uygun maliyetli çözümler sunmaktadır. 2020 yılında 37,7 milyar euro satış rakamına ulaşan Continental, halen 58 ülkede ve pazarda yaklaşık 193.000 kişiyi istihdam etmektedir. 2021 yılında şirket kuruluşunun 150. yılını kutlamaktadır.

Lastik İş Kolu, dünya çapında 24 üretim ve geliştirme merkezini bünyesinde barındırmaktadır. Continental, 56.000 üzerinde çalışanı ve 2020 yılında ulaştığı 10,2 milyar euro satış rakamı ile sektörün önde gelen lastik üreticilerinden biridir. Lastik üretiminde teknoloji liderleri arasında yer alan Continental, binek, ticari ve özel araçların yanı sıra çift tekerlekli araçlarda da geniş bir ürün yelpazesi sunmaktadır. Ar-Ge alanında süregelen yatırımlarıyla Continental güvenli, tasarruflu ve çevre dostu mobiliteye büyük katkı sağlamaktadır. Lastik Grubunun portföyü arasında lastik ticareti ve filo uygulamaları için hizmetler ile ticari araç lastikleri için dijital yönetim sistemleri de yer almaktadır.

TÜV Austria Turk Akademi eğitimde iddialı

TÜV Austria Turk Akademi hedeflerini açıkladı

Türkiye’de eğitim alanında faaliyetleriyle dikkat çeken TÜV Austria Turk Akademi, 200’ün üzerinde başlıkta düzenlediği eğitimlerle faaliyetlerini sürdürüyor. Şirket, 5 yılda 11 binin üzerinde eğitim sertifikası verdiğini açıkladı.

Ulusal ve uluslararası yetkilerini kullanarak, Türkiye’de gözetim, denetim, eğitim ve sertifikalandırma alanında faaliyet gösteren TÜV Austria Turk’ün eğitim birimi TÜV Austria Turk Akademi; şirket içi sertifikasyon programları ve genel eğitimlerle 200’ün üzerinde başlıkta verdiği eğitimleriyle çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’de 5 yıldan itibaren kurumsal ve bireysel eğitimler veren ve dernek, birlik, vakıf, üniversite işbirlikli projeler gerçekleştiren şirket, 5 yıllık süre zarfında bin 1345 adet eğitimle 11 bin 299 adet sertifika verdiğini açıkladı.

Türkiye’de “Kurumsal Eğitimler”, “Bireysel ya da Kurumsal Genel Katılıma Açık Eğitimler”, “Proje Eğitimleri, “Üniversite İşbirlikli Sertifikasyon Programları”, “Uygulamalı Eğitimler”, “Uygulamalı Risk Analizleri”, “Uzaktan (videolu) ve Online (Canlı) Eğitimler”, “Webinarlar”, “Sağlık Bakanlığı onaylı Medikal Eğitimler”, “Öğrenim Deneyimleri ve Eğitim Oyunlaştırma Uygulamaları” gibi hizmetler veren TÜV Austria Akademi, Türkiye’de İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa ve Marmaris başta olmak üzere, yurt dışında da Azerbaycan, Suudi Arabistan’da çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

Ayrıca TÜV Austria Turk olarak; eğitim hizmetlerinde sürekli gelişim hedefimiz doğrultusunda  “Sürdürülebilir Eğitim Gelişim ve Mükemmellik Derneği” kurumsal üyesiyiz.

Tüm dünyada geçerli eğitimler

TÜV Austria Turk Akademi, şirketlerin haricinde Yıldız Teknik Üniversitesi, İTÜ, Bahçeşehir gibi köklü üniversiteler, UND, MAKFED, KBSB gibi dernekler ve TSPB, İMMİB birliklerle iş birlikler yaparak; “Bilgi Güvenliği Yöneticiliği”, “Risk Yöneticiliği”, “Gıda Güvenliği Yöneticiliği”, “Siber Güvenlik Uzmanlığı”, “Veri Güvenliği Uzmanlığı”, “Otomotiv Kalite Yöneticiliği” ve “Kalite Yöneticiliği Programları” kapsamında eğitim sertifikasyon programlarını hem online hem de yerinde olarak organize ediyor. Avusturya’daki merkez TÜV Austria Academy’nin eğitimlerini de Türkiye’ye entegre ederek hizmetlerini sürdüren şirket, dünyada önde gelen bir eğitim ağını kullanarak, Türkiye’de alınan eğitim sonrası sınava giren adayların, eğer sınavlarda başarılı olursa aldığı eğitim sertifikası bütün dünyada geçerli oluyor.

Ayrıca; 2019 itibariyle uzaktan (videolu) 100’ün üzerinde eğitimin bulunduğu tamamen kendilerinin oluşturduğu eğitim yönetim sistemi yazılımıyla kişilere kullanıcı adı ve şifre tanımlayarak diledikleri eğitim videosunu izleyip, sınavına online girebilecekleri ve yine sertifikalarını sistemden otomatik alabilecekleri tamamen online bir sistem alt yapısı sunuyor. Talep eden kurumlara da bu uzaktan eğitim portalı için hizmet sağlayıcılığını üstleniyor.

5 yıllık süreçte 1746 gün eğitim verdik

Türkiye’de 5 yılda en fazla Yönetim Sistemi ve Teknik Eğitimler verdiklerini söyleyen TÜV Austria Turk Akademi Direktörü İpek Keskin, “Şirketimiz 25 yıldan fazla zamandır eğitim veriyor. Türkiye’de eğitim çalışmalarına 2016 yılında başladık ve rakiplerimizden farklı olarak ayrı bir TÜV Austria bünyesinde Avusturya merkezimizdeki gibi ayrı bir Akademi birimi oluşturarak sektöre adım attık. 5 yıllık süreçte 1068’i yüz yüze olmak üzere toplam 1746 gün eğitim verdik. Hemen hemen her sektörden aktif müşteri sayımız 730’a ulaştı. Özellikle pandemi döneminde evden çalışanlara destek amaçlı yoğun olarak yapmaya başladığımız Ücretsiz seminerlerimize toplam 1.250 kişi katılım sağladı. Pandeminin başladığı 2019 yılı itibarıyla online eğitimlerimizle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Son iki yılda 190’ı online canlı olmak üzere toplam 277 uzaktan eğitimle 300 kişiye ulaştık” dedi.

Her kurumun farklı bir eğitime ihtiyacı vardır

Her şirkete yönelik farklı içerikte eğitimler düzenlediklerini belirten Keskin, “Her kurumun eğitim ihtiyacı eğitim konusu aynı olsa bile farklıdır.  Burada önemli olan aslında eğitim almak isteyen şirketin, gerçekte ne istediğini anlayabilmek. Çalışmalara başlamadan önce firma ile görüşüp, eğitim içeriğinde talebe, firma eğitim hedefine ve katılımcı profiline özgü değişiklikler yapıyoruz. Örneğin, petrol sektöründen bir şirketinin personeline verilen eğitimle gıda sektöründen bir firmaya verilen eğitim, eğitim başlıkları aynı olsa dahi içerik olarak aynı olamaz. Şirketlerin ve eğitime katılacak çalışanların beklentilerini karşılamak gereklidir. Yaptığımız içerik değişiklikleri ya da yeniden tasarımlarıyla alınan eğitimin başarılı olmasını sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.

2022 hedefleri

Türkiye’de eğitimde bilinen ve en çok tercih edilen marka olmak için çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini açıklayan Keskin, “2022 yılında Tıbbi cihaz kurumundan akredite eğitimlerimizde sektörde söz sahibi olmayı planlıyoruz. Ayrıca, TÜV Austria Turk Akademi portalı üzerinden şirketlere LMS (Öğrenim Yönetim Sistemi) eğitim desteği sağlamanın yanı sıra eğitim departmanlarının kurulması için firmalara destek amaçlı uygulamalı eğitim hizmetleri vermeyi, müşterilerimizin eğitim departmanları yerine eğitim operasyonlarını yönetmeyi ve Türkiye’deki eğitim firmaları arasında fiyat ve standartları belirleyen kurum olmak yolunda emin adımlarla ilerlemek hedefindeyiz” dedi.