21.9 C
İstanbul
Cuma, Haziran 9, 2023
Ana Sayfa Blog

DHL Express Türkiye’den Avrupa’ya Üst Düzey Atama:

Mustafa Tonguç, DHL Express Almanya CEO’su Olarak Atandı

  DHL Express Türkiye CEO’su Mustafa Tonguç, DHL Express Almanya CEO’su olarak atandı. Yeni görevine 1 Haziran itibarıyla başlayacak olan Tonguç, şirketin Avrupa CEO’su Alberto Nobis’e bağlı çalışacak. DHL Express Türkiye’ye yeni bir CEO atanana kadar Mustafa Tonguç Türkiye operasyonuna da başkanlık yapacak ve her iki ülkeden sorumlu olacak.

1997 yılında DHL Almanya Operasyonları’nda göreve başlayan Mustafa Tonguç, Almanya’daki ayrıştırma merkezi ve havaalanında operasyonel alandaki görevlerinin yanı sıra müşteri hizmetleri ekibinin yöneticiliğini de üstlendi. Tonguç, 2011’de Express Avrupa organizasyonu genelinde hizmet kalitesini iyileştirmek amacıyla Avrupa Performans ve Projelerden Sorumlu Genel Müdür rolüne geçti.  

Mustafa Tonguç, 2014’te katıldığı DHL Express Türkiye ekibinde önce Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı ardından da Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevlerini üstlendi. 30 yıla yakın süredir DHL bünyesinde çalışan Tonguç, 2021 Mayıs ayından beri DHL Express Türkiye CEO’su olarak görev yapıyordu. 

Mustafa Tonguç Türkiye’de önemli başarılara imza attı

Mustafa Tonguç, Türkiye’de görev yaptığı süre boyunca şirketin büyümesine önemli katkılarda bulundu. Küresel DHL ağında gelir bazında ilk 30 ülke içerisinde yer alan DHL Express Türkiye, Avrupa’da nakit ve kârlılık açısından ilk 10 ülke arasına girdi. 2019 yılında İstanbul Havaalanı’ndaki Gateaway binasının hizmete girmesinde ve buranın yüksek teknolojik bir merkez haline gelmesinde önemli rol üstlenen Tonguç, DHL Express Türkiye’nin dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarına da hız verdi. Anadolu’daki yatırımlarını artıran şirket, Tonguç’un liderliğinde Türkiye’deki hizmet noktası sayısını yaklaşık 20 katına çıkardı.

Türkiye’den Avrupa’ya lider atamaları yapılıyor

Mustafa Tonguç’un insanlara ve yeteneğe güçlü bir şekilde odaklanması, Avrupa organizasyonuna geçen birçok meslektaşı için de gelişim fırsatları yarattı.

DHL Express Türkiye, DHL Group bünyesinde gerçekleştirilen üst düzey yönetici atamalarıyla dikkat çekiyor. Mustafa Tonguç’un DHL Express Almanya CEO’su olarak atanmasının yanı sıra geçtiğimiz yıl da DHL Express Türkiye CFO’su olan Derya Özer Sağkan, DHL Express Avrupa CFO’luğuna atanmıştı.

Borusan Otomotiv’in Sürdürülebilirlik Çalışmalarına

BMW Group’tan Prestijli Ödül

BMW Group’un temsilciliklerinin sürdürülebilirlik çalışmalarını değerlendirdiği Büyük Polaris Sürdürülebilirlik Ödülü bu yıl da Borusan Otomotiv’e gitti. İki yıl üst üste büyük ödülü kazanan Borusan Otomotiv, sürdürülebilirlik çatısı altında yürüttüğü Çevresel ve Sosyal Etki çalışmalarının yanında Sosyal Karbonsuzlaşma Yönetişimi alanlarında gösterdiği istikrarlı çabalar ile öne çıkıyor.

Borusan Otomotiv Grubu’nun kurumsal vatandaşlık sorumluluğuyla başlattığı çalışmaların gerek Türkiye’de gerekse de globalde örnek gösterildiğini belirten Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Hakan Tiftik, “Otomobil perakendeciliğindeki başarılarımızın yanında özellikle sürdürülebilirlik alanında toplumsal fayda gözeterek yürüttüğümüz bu girişimlerimiz sayesinde bu yıl da BMW Group’un en kıymetli ödüllerinden biri olan Polaris Sürdürülebilirlik Ödülü’nü kazandık. Bu büyük gururu ve mutluluğu bizlere yaşatan tüm Borusan Otomotiv Grubu Ailesi’ne, gösterdiği duyarlılık ve kararlılık nedeniyle en içten duygularımla teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.

Borusan Otomotiv, 2023 yılı Polaris Sürdürülebilirlik Ödülü’nde sürdürülebilirlik çatısı altında daha da genişleyen bir kapsamda yer aldı. Çevresel Etki Alanında Güneş Enerji Sistemleri Yetkili Satıcı Teşvik Programı, Borusan EnBW Karbonsuzlaşma – C02 Sertifikalandırma ve Borusan Oto Ekolojik Yaşam projeleri yer alırken, Sosyal Etki Alanında; Borusan Eşittir Platformu, Satışta Kariyer Yolu (SKY) & Yeni Nesil Servis, Düzce Teknik ve Meslek Lisesi Öğretmenlerine High Voltage (HV) Eğitimi ve Borusan Otomotiv Okyanus Gönülleri Platformu öne çıktı. 

Borusan Otomotiv, Sosyal Karbonsuzlaşma Yönetişimi Alanında ise, Elektrifikasyon Dönüşüm Platformu (EDP), BMW Dinamik Şarj Haritası, “BMW Tamamen Elektrikli Otomobilinize Dair Her Şey” video serisi, Doğaya Olan Katkınızı Hesaplayın uygulaması, BMW Türkiye Şarj İstasyonları, BMW Yetkili Satıcıları DC Şarj İstasyonlarının Yenilenmesi ve Sürdürülebilir Satın Alma Politikası çalışmalarıyla ödüle layık görüldü.

Uniroyal’ın Test Galibi Yaz Lastiği RainSport 5 ile Mükemmel Yol Tutuş!

Premium lastik üreticisi ve teknoloji şirketi Continental markalarından Uniroyal RainSport 5, Polonyalı otomotiv dergisi Motor tarafından gerçekleştirilen yaz lastiği testinde rakip 8 lastik modelini geride bırakarak liderliğe oturdu. Hem zorlu ıslak zeminde hem de kuru yolda mükemmel yol tutuş güvenliği sergileyen RainSport 5’in. mekanik konforu ve akustiği “çok iyi” olarak değerlendirildi.

Uniroyal RainSport 5, Polonyalı otomotiv dergisi Motor’un 16’ıncı sayısında yayınlanan yaz lastiği testine damgasını vurarak zirveye yerleşti. Tamamı 205/55 R16 91 V ebatlarında toplam dokuz farklı modelin test edildiği yaz lastiği testinde RainSport 5, beş ıslak zeminin dördünde rakiplerine karşı üstünlük sağlayarak test galibi ilan edildi. VW Golf test aracına takılan bu lastik, hem zorlu ıslak zeminde hem de kuru yolda mükemmel yol tutuş güvenliği sergiledi. Test ekibi özellikle lastiğin ıslak zemindeki üstün performansından etkilendi, lastiğin mekanik konforunu ve akustiğini de “çok iyi” olarak değerlendirdi. RainSport 5’in rakipsiz fiyatı da editörler tarafından övgüye layık görüldü.

Uniroyal EMEA ekibinden Carlos Sierra, “Bu mükemmel test sonucu, RainSport 5 konseptimizin doğru formül olduğunu teyit ediyor: ıslak yollarda üstün performans gösteren, suda kızaklama anında dahi güvenli sürüş sunan bir yaz lastiği. Hassas direksiyon hâkimiyeti ile birleşen uzun kilometre performansı bu lastiği binek ve SUV araçlar için ideal, spor odaklı bir çözüm haline getiriyor” dedi.

Meiller Damper, Doğuş Otomotiv Distribütörlüğünde Yeniden Türkiye‘de

Sektöründe 170 yılı geçen tecrübesiyle hidrolik sistemler, damper ve yarı römork ürünler üreten ilk damper üreticisi Meiller, Doğuş Otomotiv ile gerçekleşen distribütörlük anlaşması kapsamında tekrar Türkiye pazarında hizmet verecek.

Yeni dönem distribütörlük anlaşması Almanya’nın Münih şehrinde Doğuş Otomotiv İcra Kurulu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu, Doğuş Otomotiv Scania Genel Müdürü Tolga Senyücel, Meiller Satış ve SSH Müdürü Volkan Kahya, Scania Pazarlama Müdürü Levent Can Özokutucu, F.X. Meiller CEO’su Dr. Daniel Böhmer, Yurtdışı Pazarlar Müdürü Christian Weinmann ile Türkiye ve Yurtdışı Pazarlar Bölge Müdürü Wolfgang Gebhart’ın katılımı ile imzalandı.

“İşbirliğimiz sektöre hayırlı olsun“

İmza töreninin ardından bir açıklama yapan Doğuş Otomotiv İcra Kurulu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu “Doğuş Otomotiv ile dünyanın en önde gelen römork ve damper üreticilerinden Meiller arasındaki işbirliği yıllar öncesine dayanıyor. Doğuş Meiller markası ile 2008 yılında Sakarya’da başladığımız üretim süreci, 2015 yılında kadar devam etmişti. 2015 yılında karşılıklı anlaşma ile sona eren işbirliğimiz, attığımız bu karşılıklı imzalar ile yeniden başladı. İşbirliğimizin başta ağır ticari araç sektörümüz olmak üzere, tüm taraflara hayırlı olmasını diliyorum“ dedi.

“Müşteri taleplerini dinledik“

Doğuş Otomotiv Scania Genel Müdürü Tolga Senyücel, Türk kullanıcılarının Meiller markasını yakından tanıdığını hatırlatarak “Hizmet verdiğimiz sektör sürekli gelişiyor. İnşaat yatırımlarının sürekliliği yeni taleplere yol açıyor.  Sektör geliştikçe müşterilerden gelen kalite bakımından en yüksek standartlara sahip Meiller Damper isteklerine kayıtsız kalmak istemedik. Bu yılın ikinci yarısından itibaren ilk etapta Yarım boru tipi yarı römork damper modelimizi müşterilerimiz ile buluşturacağız.  Klasik tip Alüminyum yarı römork damperler de ürün portföyünde taleplere göre müşterilere sunulacaktır“ şeklinde konuştu.

Türkiye genelinde 7 farklı noktada satış ve servis hizmetleri Doğuş Otomotiv tarafından sağlanacak olan Meiller markalı yarı römork damper ürünlerinin Temmuz ayında pazara sunulması hedefleniyor.

Bilgi: Message İletişim / Ayhan Tokatlı/ 0216 318 84 71-72/0532 250 04 78  atokatli@messageiletisim.com merve@messageiletisim.com  

GENÇ UND AKADEMİ 3’ÜNCÜ DÖNEM MEZUNLARI SERTİFİKALARINI ALDI

Ford Trucks sponsorluğunda yürütülen Genç UND Akademi Sertifika Programının 3’üncü dönemini tamamlandı. Programı başarıyla tamamlayan 63 kişi başı sertifikası verilirken birinciliği Mücahit Tayyip Kartal ve Betül Sinem paylaştı.

UND’nin İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi ve Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğiyle hayata geçirdiği ve Ford Trucks sponsorluğunda yürütülen Genç UND Akademi 3. dönem mezunlarını verdi. “Geleceğin Lojistik Uzmanları” Mezuniyet ve Sertifika Töreni Programı 31 Mayıs Çarşamba günü İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü’nde yapıldı.

UND, sektöre genç lojistik profesyoneller kazandırmak için 2021 yılında başlattığı Genç UND Akademi programının üçüncü dönemi tamamladı. İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi ve Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğiyle başlatılan programın üçüncü dönem 6 aylık eğitimi sonrasında 63 öğrenci sertifika almaya hak kazandı.

UND İcra Kurulu Başkanı Alper Özel açılışta yaptığı konuşmada, sektördeki insan kaynağının önemine dikkat çekerek lojistik ve taşımacılık sektörünün önemine vurgu yaptı. Özel, “Sektörümüz geçtiğimiz yıl 12 milyar dolar hizmet ihracatı gerçekleştirdi. Bu seneki hedefimiz 20 milyar dolar. Karayoluyla yıllık 100 milyar dolarlık ihracat yükü taşınıyor” dedi. Özel, sektörün istihdam da güçlü olduğunu söyleyerek, “Artık rekabet tedarik zinciri ve ulaştırma koridorları üzerinden yapılıyor. Sektörümüz çok ilerledi ancak eksikliklerimiz de var. Sizlerle birlikte bu eksikliklerimiz tamamlayacağız. Türkiye’nin sayılı eğitmenlerinden eğitim aldınız. Aldığınız eğitimler sizleri daha da ileriyi taşıyacak” diye konuştu.

Ford Trucks Pazarlama Müdürü Emine Coşkun, eğitim programına destek vermekten duydukları memnuniyeti diye getirerek, “Daha önceki mezunlarımız ve sizlerle sektörün geleceğine katkı sağladığımızı düşünüyoruz” dedi. Coşkun, Ford Trucks olarak insan kaynağı yatırımına büyük önem verdiklerinin altını çizdi ve Türkiye’nin değişimine önderlik edecek genç insan kaynağına yatırım yapmayı sürdüreceklerini söyledi.

İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Ebru Demirci de yaptığı konuşmada, “Bu eğitim programı sektörde geldiğimiz noktayı göstermesi açısından bizim için çok önemli. Akademiyi ve sektörü birleştiren nadir programlardan birini gerçekleştiriyoruz. 4’üncü dönemi sabırsızlıkla bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

“GELECEĞİN LOJİSTİK UZMANLARI” DÖNEM MEZUNLARINDA DERECEYE GİREN GENÇ UND’LİLER

Programın sonunda yapılan sınav sonrası en yüksek puanı alarak; Genç UND Akademi “Geleceğin Lojistik Uzmanları” Sertifika Programı 3. Dönem mezunları arasında birinciliği Mücahit Tayyip Kartal ve Betül Sinem Eren paylaştı. Program süresince derslere katılımlar ve vize ve final sınav sonuçlarına göre 2’nciliği Melisa Duman ve Mehmet Paşaoğlu paylaşırken, 3’ncülüğü Esra Nur Ölçer almaya hak kazandı.

Programı birincilikle tamamlayan Mücahit Tayyip Kartal, “Tedarik krizi lojistik maliyetlerinin önemini ortaya çıkardı, gıda ihracatı şehir lojistiğinin önemini gösterdi, iklim krizi ile de yeşil lojistiğin ne kadar önemli olduğunu göreceğiz. Türkiye’de eğitimin gelişimini sağlayan UND’ye teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Programı birinci olarak tamamlan diğer isim Betül Sinem Eren de, “Bu eğitim benim adıma uzan ve meşakkatli geçti. Hocalarımızın verdiği eğitimler ve aldığımız bilgiler bize büyük bir katkı sağladı” dedi. 

Dereceye giren öğrenciler sertifikalarını ve paketlerini Ford Trucks Pazarlama Müdürü Emine Coşkun ve  UND Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Ahmet Yayman’ın elinden aldı.

Törende ayrıca programa emeği geçen eğitmenlere teşekkür sertifikası takdim edildi.

SAP EWM (Genişletilmiş Depo Yönetimi Sistemi)

SAP WM (Depo Yönetimi Sistemi)

SAP Warehouse Management (WM), yani SAP Depo Yönetimi, işletmelerin depo envanterlerini ve süreçlerini yönetebildikleri bir sistemdir. SAP Depo Yönetimi dünyada birçok işletme tarafından senelerce kullanılmış ve hala kullanılan bir sistemdir.

WMS ile sadece depolardaki malların miktarını değil, bunların giriş-çıkışlarını takip etmek, yerlerini tespit etmek, depo adres hareketlerini takip etmek ve stok transfer işlemlerini yönetmek mümkündür. İhtiyaca göre otomatik depo, yüksek raflı depolama alanları, toplu veya sabit depo adresleri gibi farklı depolama türleri seçip sisteme girilebilir.

WM’nin SAP ile tam entegre olarak çalışması, işletmelerinin farklı bölümleri için SAP modülleri kullananlar için de avantaj sağlamıştır. İşletme sahipleri, işletmelerini tamamen SAP ile tek platform üzerinden yönetebilirler. Ayrıca, SAP’nin WM ile sunmadığı, depo yönetimi için ihtiyaç duyulan özelliklerin ilave geliştirmeler ile eklenmesi de mümkündür.

Ancak depo yönetimi sadece envanter ve stok takibinden ibaret değildir. Her geçen gün rekabetin daha fazla arttığı sayısız sektörde, işletme sahipleri süreçlerini optimize edip verim arttıracak yöntemler arıyorlar. Dolayısıyla 1995’ten beri kullanılan SAP WM modülünün geliştirilmesi, kabiliyetlerinin arttırılması ve daha akıllı hale getirilmesi gerekiyordu. SAP de 2006 yılında Extended Warehouse Management (EWM), yani Genişletilmiş Depo Yönetimi sistemini piyasaya sürerek tam olarak bunu yaptı.

SAP EWM (Genişletilmiş Depo Yönetimi Sistemi)

SAP EWM’nin en yeni sürümü, 2017 yılında tanıştığımız SAP EWM 9.5’tir. WM’nin standart fonksiyonlarının yanında iş gücü yönetimi, e-ticaret işletmeleri için özellikler, depo alanı optimizasyonu ve paketleme çözümleri gibi yeni olanaklar sağlanmaktadır. Bununla birlikte, birçok işletme SAP WM modülünden EWM modülüne, yani Depo Yönetim sisteminden Genişletilmiş Depo Yönetim sistemine geçiş yapmıştır.

SAP’nin gelecek yol haritasına göre, WM modülüne geliştirme faaliyetleri son bulmuştur ve artık bir güncelleme gelmeyecektir. 2025 yılı itibariyle ise WM için destek sona erecektir. Yani işletmenizin SAP EWM’e geçiş yapması için tam zamanı! Hala ikna olmadıysanız, bu yazıda SAP Genişletilmiş Depo Yönetim sistemine geçmeniz için birkaç sebep sayacağız.

Neden SAP WM’den SAP EWM’e Geçmelisiniz?

1. İşgücü Yönetiminizi Optimize Edebilirsiniz

Gelişmiş kaynak ve işgücü yönetimi araçlarıyla vardiya planlaması yapabilir ve vardiyalardaki verimi sistematik bir şekilde ölçebilirsiniz. Sistem vardiya verilerine, sevkiyatlar için seyahat mesafelerine, depoya giriş çıkış saatlerine ve raporlanan aktivitelere göre depo çalışanlarınızın verimini ölçer ve değerlendirir.

2. E-Ticaret Uygulamalarından Faydalanırsınız

SAP EWM’nin yeni sürümündeki geliştirmeler, farklı platformlar üzerinden e-ticaret yapan işletmeler için büyük kolaylık sağlamaktadır.

  • Pick by Cart, SAP Fiori ile geliştirilen bir uygulamadır ve depolarda aynı yolculukta birden fazla siparişin toplanmasını mümkün kılar.
  • E-Commerce Returns App 2.0, ürün barkodu veya seri numarası kullanarak iade işlemlerinin alıcılar ve satıcılar açısından daha hızlı ve kolay gerçekleşmesini sağlar.
  • Change Delivery/Order Reduction, sipariş miktarı veya teslimat tarihi gibi bilgilerin değiştirebilmesine olanak tanır. 

3. Deponuzdaki Her Alan En Verimli Şekilde Değerlendirilir

Depolarınızdaki alan kullanımını en verimli şekilde kullanmanız için SAP EWM Pallet Planning (palet planlama) özelliğini sunar. SAP’nin Nakliye Yönetimi algoritmasına dayalı olarak, Pallet Planning özelliği ile toplama ve paketleme işlemleri optimize edilir, depolardaki boş alanlar değerlendirilir.

4. SAP Analytics ile Depo Süreçlerinizi Raporlayabilirsiniz

SAP EWM’in son sürümü Core Data Services (CDS) görüntülerini desteklemektedir. SAP Smart Business veya SAP Fiori for Warehouse Experts/Warehouse Shift Supervisors uygulamalarından faydalanarak, depo süreçlerinizi kolayca analiz edebilirsiniz.

5. Toplam Maliyetinizi Düşürürsünüz

SAP EWM, depo faaliyetlerini en düşük maliyette ve en yüksek verimde sürdürmek için tasarlanmış bir modüldür. Böylece her yeni sürüm ile piyasaya sunulan yenilikler, işletme sahiplerinin bu iki hedefe ulaşmasını kolaylaştırmak için geliştirilmiştir. Farklı depo süreçlerine tabi ürünler aynı yolculukta toplanılabilir; birden fazla sipariş tek bir kaynak tarafından gruplanabilir ve işlem görebilir—böylece depoların kaynakları kapasitelerinin en yükseğinde kullanılır.

6. Gerçek Zamanlı Görünürlük Sağlar

SAP EWM, depoya gerçek zamanlı görünürlük sağlayarak yöneticilerin siparişlerin durumunu, ne kadar stok bulunduğunu ve kalemlerin nerede bulunduğunu görmelerini sağlar. Bu, operasyonların sorunsuz çalışmasını ve müşteri siparişlerinin zamanında karşılanmasını sağlamaya yardımcı olur.

7. Gelişmiş Doğruluk Sunar

SAP EWM, depodaki her öğeyi izlemek ve izlemek için barkod tarama teknolojisini kullanarak depodaki doğruluğu artırmaya yardımcı olur. Bu, hataları azaltabilir ve doğru ürünlerin seçilip doğru müşterilere teslim edilmesini sağlamaya yardımcı olabilir.

Kaynakça: https://mdpgroup.com/blog/sap-wmden-depo-yonetimi-sap-ewme-genisletilmis-depo-yonetimi-gecmeniz-icin-5-sebep/

Editör: Barbaros ABA, Netlog Logistics Group Lojistik Operasyonlar Genel Müdürü. 

Hazırlayan: Ezgi Genç, Uşak Üniversitesi Lojistik Yönetimi Öğrencisi, Lojistikçilerin Sesi Proje Koordinatörü.

Türk Hava Yolları, Boeing ve İTÜ öncülüğünde Türkiye Sürdürülebilir Havacılık Platformu kurulması için imzalar atıldı

  • Türk Hava Yolları, Boeing ve İstanbul Teknik Üniversitesi, Türkiye’de sürdürülebilir havacılığa geçişi desteklemeye yönelik yeni bir platform için güçlerini birleştirdi. 
  • Türkiye Sürdürülebilir Havacılık Platformu, sürdürülebilir havacılık uygulamaları üzerine sektör iş birliklerini, bilgi ve farkındalığı artırmanın yanı sıra, Türkiye’nin sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF) potansiyelini araştıracak. 

Türk Hava Yolları, Boeing ve İstanbul Teknik Üniversitesi iş birliği ile Türkiye’nin ilk sürdürülebilir havacılık platformu kuruldu. Türkiye Sürdürülebilir Havacılık Platformu, Türk havacılık sektörünün karbonsuzlaştırma yolculuğunu ve sürdürülebilirlik dönüşümünü daha ileriye taşıyacak.

Sürdürülebilir havacılığa yönelik iş birliklerini kolaylaştırmak, fikir ve iyi uygulamaları paylaşmak ve ortak projeler geliştirmek amacıyla kurulan platform kapsamında, eğitim programları ve sosyal faaliyetlerle bu alanda bilgi ve farkındalığı artırılması hedefleniyor. Ayrıca, platform ortaklarının Türkiye’de sürdürülebilir havacılık yakıtlarının (SAF) yaygınlaştırılması için öneri niteliğinde bir yol haritası hazırlaması planlanıyor. Türk Hava Yolları, Boeing ve İstanbul Teknik Üniversitesi arasında uzun yıllara dayanan iş birliğinden güç alan platformun yeni katılımlarla büyümesi öngörülüyor. Platform ortakları; havayolları, havalimanları, hava aracı bakım onarım kuruluşları, havacılık alanında faaliyet gösteren sanayi firmaları, eğitim kurumları, sivil toplum örgütleri, ilgili kamu kurum ve kuruluşları başta olmak üzere havacılık sektöründeki tüm paydaşları ortak hedeflere ulaşmak yolunda iş birliğine davet ediyor. 

Türk Hava Yolları, Boeing ve İstanbul Teknik Üniversitesi ev sahipliğindeki Türkiye Sürdürülebilir Havacılık Platformu’nun açılışı, 31 Mayıs 2023 tarihinde Türk havacılık sektöründen çok sayıda davetlinin katılımı ile gerçekleşti.  

Türk Hava Yolları Genel Müdür (Yatırım ve Teknoloji) Yardımcısı Levent Konukcu, açılış etkinliğinde “İş birliği ve disiplinler arası bir yaklaşım sürdürülebilir kalkınmanın olmazsa olmazlarındandır. 2050’de Karbon Nötr Hava Yolu olma idealimize ancak bu perspektifle ulaşabileceğimizi biliyoruz. Ülkemizin de Paris Anlaşmasını onayladığı böyle bir dönemde, Türkiye’nin sürdürülebilir havacılıktaki rolünü güçlendirmeyi amaçlayan bu platformun kurucuları arasında, İTÜ ve Boeing gibi iki kurum ile yer almak çok değerli. Bundan sonraki süreçte de ilgili diğer paydaşlarımızla birlikte genişleyeceğimize ve güzel projelere imza atacağımıza inanıyorum.” açıklamasında bulundu. 

İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu, “İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Türkiye Sürdürülebilir Havacılık Platformu’nun kuruluşunda önemli bir rol üstlenerek, sürdürülebilirlik alanında sorumluluk bilincini ve sözünü bir kez daha yenilemektedir. Bu hedef doğrultusunda İTÜ, 250. yaşına gireceği 2023 yılını “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan etmiş ve yeni yaşında sürdürülebilirlik temasına odaklanmıştır. Alanında öncülerle kurulan bu platform ise sürdürülebilirlik temamıza güçlü bir katkı sunacaktır. İTÜ Havacılık ve Uzay Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi (İTÜ ARC), bu kıymetli projenin yöneticisi olarak alacağı görevde havacılık paydaşlarını bir araya getirecek, eğitim içeriği ve kaynaklarının belirlenmesinde öncülük edecektir. Böylelikle havacılıkta sürdürülebilirlik için sektördeki iş birliğini güçlendirmek adına bir köprü rolü üstlenecek, bilgi ve deneyim paylaşımını artıracak ve sosyal farkındalık yaratacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

Boeing Türkiye Genel Müdürü ve Ülke Temsilcisi Ayşem Sargın, “Havacılığın geleceğinde sürdürülebilirliğin büyük öneme sahip olduğunun bilincindeyiz. Ortaklarımız Türk Hava Yolları ve İstanbul Teknik Üniversitesi ile birlikte Türkiye Sürdürülebilir Havacılık Platformu’nu kurmanın gururunu yaşıyoruz. Türk havacılık sektöründe sürdürülebilir uygulamaları ve teknolojileri hayata geçirmek ve sektörün ortak hedeflerine ulaşılmasına katkı sağlamak üzere çalışmaya devam ediyoruz. Türkiye’deki paydaşlarımızla 2017 yılında başlattığımız Boeing Türkiye Milli Havacılık Planı ile, sanayi, teknoloji, servis ve eğitim dahil olmak üzere pek çok alanda sürdürdüğümüz stratejik ortaklığımızın bu platform ile daha da güçleneceğine inanıyorum.” dedi. 

Boeing Küresel Sürdürülebilirlik Politikaları ve Ortaklıklar Başkan Yardımcısı Brian Moran, “Türkiye Sürdürülebilir Havacılık Platformu’nun kurulusu Boeing’in karbonsuzlaşma stratejileriyle uyum içerisindedir. Ticari havacılığın 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşma hedefini destekleyen bu dört strateji; yenilenebilir enerjiye geçiş, ileri teknolojiler, operasyonel verimlilik ve filo yenilenmesidir. Sürdürülebilir ürün yaşam döngüsünü artırmak amacıyla son 10 yılda inovasyona yaklaşık 55 milyar dolar yatırımda bulunduk ve müşterilerimize yakıt verimliliği yüksek ve karbon emisyonu düşük ürünler sunuyoruz.” dedi. Boeing, ayrıca, ticari uçaklarının 2030 yılına kadar yüzde 100 sürdürülebilir havacılık yakıtıyla uçuşa uyumlu olacağını taahhüt ediyor ve bu yakıtların tedarikini genişletme doğrultusunda sektöre öncülük ediyor.

Açılış konuşmalarının ardından imzalanan niyet belgesi ile Türk Hava Yolları, Boeing ve İTÜ, Türkiye Sürdürülebilir Havacılık Platformu’nu kurduklarını, bu platformu Türkiye’deki diğer havacılık paydaşlarının katılımıyla genişleteceklerini beyan etti. İmza töreninin ardından Türk Hava Yolları, İTÜ, İstanbul Havalimanı ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden temsilcilerin katılımı ile “Havacılıkta Sürdürülebilir Gelecek İçin İş Birliği” başlıklı panel gerçekleştirildi.

BOSAD’da yeni dönem başladı

BOSAD’IN YENİ BAŞKANI KENAN BAYTAŞ OLDU

2003 yılında kurulan ve Türk boya sektörünü uluslararası alanda başarıyla temsil eden BOSAD (Boya Sanayicileri Derneği) kuruluşunun 20. yılında yaptığı 11. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda yeni dönem yönetim kurulunu seçti. İKMİB (İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği) Başkanı ve TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) Başkan Vekili Adil Pelister’in de katılımları ile 30 Mayıs 2023 Salı günü TİM Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleşen Genel Kurul toplantısında Başkanlığa Merbolin Boya San Tic AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Baytaş seçildi.

BOSAD’ın 11. Olağan Genel Kurul Toplantısı İstanbul’da gerçekleşti. 72 üye kuruluşu ve 15 çalışma grubuyla 20 yıldır boya ve boya hammadde sektörünün tek mesleki temsilcisi olan BOSAD’ın yeni Başkanı Kenan Baytaş oldu. 

Kenan Baytaş, M. Akın Akçalı, Ersin Kayalar, Hakan Ünel, M. Mutlu Uysal, Mehmet Hacıkamiloğlu, Tolga Demirözü, Ömer Saim Oğuz, Serdar Puntar, Sakin Aruk, Haluk Giray, T. Aydın Kayı, Burak Basmacı, Pınar Adabağ, Semih İyigüllü, Serdar Çolak, Seda Yalaz’dan oluşan yeni Yönetim Kurulu BOSAD çatısı altında yeni dönem çalışmalarına hız kesmeden başlayarak ilk yönetim kurulu toplantısını aynı gün gerçekleştirdi. 

BAYTAŞ: “Boya sektörünü hem ihracat hem de iç pazarda bir üst lige taşıyacağız”

BOSAD’ın yeni Başkanı Kenan Baytaş yaptığı konuşmada; Yeni dönemde sektörü hem ihracat hem de iç pazarda bir üst lige çıkarmak için çalışacaklarını kaydetti. Baytaş, “Derneğimizin 20 yıllık köklü mirasının da verdiği güç ile yeni dönemde de faaliyetlerimizle Türk Boya sektörünü daha ileriye taşımak için tüm paydaşlarımızla birlikte var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Baytaş, görevi teslim aldığı önceki dönem BOSAD Başkanı Akın Akçalı ve yönetimine teşekkür etti.

Paycell ve Aytemiz iş birliği kazandırıyor,akaryakıtta yüzde 3’e varan avantajlar, seyahat bütçelerine katkı sağlıyor

Aytemiz ve Paycell, yaz seyahati planlayanları, uzun yola çıkacakları sevindirecek bir kampanyaya daha imza attı. Aytemiz Vaay üyeleri, şimdi de Paycell ile yapacakları akaryakıt ödemelerinde, anında yüzde 3’e varan avantaj kazanıyor.

Yaz mevsimi yaklaşırken, seyahat planları da artıyor. Aytemiz, özellikle uzun yola çıkacak sürücüler için yeni tasarruf fırsatları sunmaya devam ediyor. Hızlı, temassız ve güvenli ödeme imkânı sunan Aytemiz Vaay mobil uygulaması, kullanıcılarına birçok avantaj sağlıyor. Bunlardan biri de Paycell ile indirimli ödeme imkânı. Kampanya kapsamında, Aytemiz Vaay uygulaması üzerinden Paycell ödeme altyapısını kullanan sürücüler, her yakıt alımlarında yüzde 3’e varan indirimler kazanıyor. 

Aytemiz Vaay uygulaması sayesinde Paycell kullanıcıları indirimli yakıt alma şansına sahip olurken, bir yandan da ödemelerini araçlarından inmeden, güvenle ve hızla tamamlayabiliyor. 

Paycell ile ödeme yapmak isteyen Aytemiz Vaay kullanıcılarının öncelikle uygulama üzerindeki mobil ödeme seçenekleri arasından Paycell’i seçmesi ve işlem yapılacak kredi kartı ya da debit kart ile eşleştirme yapması gerekiyor. Kullanıcılar daha sonra Vaay uygulaması içerisinde yer alan mobil cüzdanlarına bakiye yüklüyor ve ardından 12 saat geçerli bir kod oluşturuyorlar. Geriye sadece bu kodu yakıt alımı sırasında görevliye iletmek kalıyor. Böylelikle, Aytemiz Vaay kullanıcıları, Paycell’le hızlı, güvenli ve yüzde 3’e varan indirimlerle yakıt alabiliyor.

Aytemiz’in kendi IT ve pazarlama ekipleriyle birlikte geliştirdiği Aytemiz Vaay, kullanıcılarına indirimli akaryakıt alımının yanı sıra araç kiralamadan lastik montajına, indirimli illy kahvelere kadar daha birçok farklı avantaj sağlıyor. 

Jimmy Key LogD iş birliğiyle Green Opening tüm mağazalara yayılacak

Jimmy Key, yeni mağazalarını yeşil lojistik anlayışıyla açarak 61,1 ton su ve 659 kg karbon ayak izini azalttı, onlarca ağacın kesilmesinin önüne geçti.

Sürdürülebilir ürünlere temalarında çokça yer veren ve sürdürülebilir moda anlayışı perakende ilkelerinde ilk sıralarda olan Jimmy Key, 2023 yılında yeni mağazalarını yeşil lojistik anlayışı taşıyan Green Opening projesiyle açarak ilk etapta 61,1 ton su ve 659 kg karbon ayak izi azaltılmasını sağladı, ağaçların kesilmesinin önüne geçti.

Üretim süreçlerinde çevreyi koruyan, az su, az enerji tüketimini temel alarak ve tekstil sektörünün çevreye olan etkilerinin farkında olarak, dünyaya değer veren bütünsel bir sürdürülebilirlik yaklaşımı sunan Jimmy Key, 2023 yılında yeni mağazalarını yeşil lojistik anlayışıyla açıyor. Yeşil lojistik, tedarik zinciri boyunca gerçekleşen lojistik faaliyetlerde, çevreye zarar vermeden operasyonların sürdürülmesini içeriyor.

Jimmy Key LogD iş birliğiyle gerçekleşen Green Opening projesi kapsamında karton koli uygulaması sonlandırılarak, 2023 yılının ilk çeyreğinde açılan 3 Jimmy Key mağazasının lojistik süreçlerinde 61,1 ton su ve 659 kg karbon ayak izi azaltıldı.

Lojistik süreçlerinde çevre dostu plastik koli kullanımına geçerek karbon ayak izinde pozitif verimlilik sağlayan Jimmy Key, yeşil lojistik uygulamasıyla, hem iş operasyonlarını hem de organizasyonun sürdürülebilirliğini daha da iyileştirerek çevreye katkı sağlayacak.

Her 100 m2 mağaza açılışında yaklaşık 5 ağaç kesiliyor. Jimmy Key, LogD ile anlaşması kapsamında her mağaza açılışını Green Opening ile gerçekleştirerek ağaçların kesilmesinin önüne geçecek. Jimmy Key, şu ana kadar Adana Optimum AVM, İstanbul Marmara Forum AVM ve İstanbul Şişli’de açılan yeni mağazalarında yeşil lojistik süreçleriyle toplam 16 ağacı kurtarmış oldu.

Jimmy Key Hakkında: 1997 yılında İzmir’de kurulan Jimmy Key, 58 konsept mağaza ve jimmykey.com e-ticaret sitesi ile moda dünyasında yer alıyor. Şehirli ve modern bir yaşam stili süren, şık ve boho detaylarıyla kendine has bir çizgisi olan koleksiyonlar konfor ve stile önem veren kadınlara hitap eden Jimmy Key, doğal içerikli kumaşlar, rahat kalıplar ve özgün renk skalasıyla zamansız parçaları müşterisiyle buluşturuyor. Güncel trendleri, yaratıcı bir şekilde marka kimliğine uyarlayarak, yüksek kaliteli koleksiyonlar ortaya çıkaran Jimmy Key, kurum içi üretim kabiliyetleriyle de her ay yeni bir tema hazırlayarak müşterisine yenilikleri sunuyor.  Jimmy Key için sürdürülebilir moda anlayışı perakende ilkelerinde ilk sırada yer alırken, üretim süreçlerinde çevreyi koruyan, az su ve enerji tüketimini temel alan, insana ve doğaya saygılı tutum sergiliyor.