Lojistik Yönetiminde Yapay Zekânın Rolü

50852

Günümüzde, teknolojinin ve dijitalleşmenin durdurulamaz bir hızla geliştiği bu dönemde, hangi sektör olursa olsun tüm şirketler teknolojiden ve getirdiği yeniliklerden yararlanmak zorunda. Dünyanın önde gelen araştırma ve danışmanlık şirketi olan Gartner tarafından yapılan bir ankete göre, yapay zekâ ile ilgili gerçekleştirilecek projesi sayısı önümüzdeki yılda iki kat seviyeye ulaşacak, 2022 yılında ise 8 kattan fazla olacaktır. Böylelikle, yüksek seviyede veri elde etme ve işleme dönemi başlayacaktır.

Yıllara göre yapay zekâ teknolojisine ait proje sayısı

Böylesine dinamik, bir o kadar da hızlı gelişen dijitalleşme dönemine ayak uyduramayan şirketler, pazar paylarını, daha sonra karlılıklarını gitgide kaybetmeye başlayacaktır. Bu da günümüz iş dünyasındaki sıkı rekabette onları geride bırakacaktır. Fakat bu süreçte kendini yenilemiş ve inovatif gelişmeleri kendi bünyesine entegre edebilmiş firmalar bu süreçten çok daha güçlü çıkacaktır.

Şu an ve gelecekte, teknoloji dünyasındaki en büyük devrim, yapay zekâ teknolojisidir. Endüstri 5.0 ile aktif olarak kullanılmaya başlanan yapay zeka ile şirketler iş süreçlerini daha verimli ve kısa zamanda yönetebiliyor, bu da karlılıklarını artırmalarına neden oluyor. Bazı araştırmalara göz atmak gerekirse, teknoloji firmalarından biri olan Accenture’ın yayınladığı rapora göre, yapay zekâ teknolojisi, 2035 yılına kadar 16 farklı endüstride ortalama %1,7’lik bir ekonomik büyümeye yol açacak. Yine Accenture, AI’nın (Yapay Zekâ) 2035 yılına kadar kârlılık oranlarını, ortalama yüzde 38 artırma potansiyeline sahip olduğunu ve 12 ekonomide, 16 endüstride 14 trilyon dolarlık ekonomik bir artışa olanak sağlayacağını gösteriyor. Ekonomik boyuttaki bu denli büyük ölçekli gelişmeyi öngörüp kendini yenileyen firmalar, şimdiden yapay zekâ ve bilişsel teknolojiye yatırım yapmaya başladı. Uluslararası pazar araştırma firması IDC, yapay zekâ ve bilişsel sistemlere yapılan küresel harcamaların 2022’de 77,6 milyar dolar olacağını öngörüyor. Özellikle tüm dünyayı etkileyen COVID-19 korona virüs hastalığından sonra firmaların, insana dayalı sistemlerden ziyade insana yardımcı olabilecek otomasyon sistemlerine yönelik daha sert adımlar atacağı kanaatindeyim. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda bilişim teknolojisine, özellikle yapay zekâya yönelik harcamalar daha da artacaktır.

Yapay zekâ teknolojisi, 2035 yılına kadar 16 farklı endüstride ortalama %1,7’lik bir ekonomik büyümeye yol açacak.

Bu süreçte, tüm bu gelişmelerden etkilenecek en önemli sektörlerden birisi lojistiktir. Zaman yönetimi, verimlilik, stok yönetimi, maliyet azaltma ve mevcut talebi karşılama gibi tüm bu süreçler, diğer tüm sektör firmalarında olduğu gibi lojistik firmalarının da temel dinamiklerini oluşturur. Bu bağlamda, yapay zekânın lojistik sektöründe aktif olarak kullanılmasıyla ortaya çıkan öngörülü lojistiğe ve yukarıda bahsedilen iş süreçlerine nasıl etki ettiğini gözlemledim.

Öngörülü Lojistik (Anticipatory Logistics)

Lojistik firmalarındaki yaşanan temel problemlerden biri, teslimatın istenilen noktaya geç ve eksik iletilmesidir. Eğer talep fazlaysa ama stokta sınırlı sayıda mal mevcutsa şirketler para kaybedecektir. Ancak işlem hızı yüksek teknolojilerin gelişmesiyle beraber fazla sayıda veri işlenebilir ve analiz edilebilir hale geldi. Büyük veri üzerinde çalışan, geliştirilmiş, makine öğrenmesine dayalı algoritmalarla beraber yapay zekâ, geleceği öngörme ve karar-verme hususunda şirketlerin elini güçlendirdi. Tüm bu teknolojiler sayesinde, bazı lojistik ve e-ticaret firmaları, müşteriden daha sipariş gelmeden talep miktarlarını öngörerek iş süreçlerini çok daha kısa sürede ve tam verimlilikle tamamlayarak lojistikteki en büyük problemlerden biri olan uzun teslimat sürelerini kısaltmayı başardılar. Bu da müşterilerin taleplerinin, tam zamanında istenilen yere iletilmesini sağlayarak müşteri memnuniyetinin artmasına neden oldu. Özellikle son yapılan çalışmalara göre, makineler insanlara göre daha yüksek doğrulukla geleceği öngörmeye başladı. Bundan dolayı bazı lojistik şirketleri bunu yapabilecek bilişim sistemlerine yatırım yapmaya başladılar. Örneğin, hava taşımacılığındaki yaşanan gecikmeleri öngörmek için DHL’in geliştirdiği makine bunlardan biridir. Makine öğrenmesine dayalı algoritma tabanlı bu makine sayesinde, en kısa sürede gidilebilecek hava güzergâhları ve bağlantılar, geçmişte elde edilen verilerin analiz edilmesiyle tahmin edilmektedir. Makine, belirlenen güzergâh için 58 farklı parametreyi göz önüne alarak ortalama tahmini taşıma süresini vererek, tahmini gecikme süresini hesaplar. Böylelikle bu gecikmeyi etkileyen faktörlerde belirlenmiş olur. Tüm bunlar, firmanın bir hafta önceden plan yapmasına olanak sağlar. Bu planlar neticesinde, iş süreçleri daha hızlı, verimli ve güvenilir bir şekilde ilerler. Bu da, doğrudan müşterinin birlikte çalıştığı firmaya duyduğu güvenin artmasına neden olur.

Yapay zekânın kullanımıyla ortaya çıkan öngörü lojistiğini inceledik. Diğer yazımda, yapay zekânın depolarda kullanımını ve bunun getirdiği faydaları incelemeyi hedefliyorum.

Berfu AYDIN – Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Bölümü Öğrencisi

Bu konuyla ilgili görüş ve sorularınız için :

Mail : berfuaydin1@gmail.com

KAYNAKLAR:

(2019, 07 15). Gartner: https://www.gartner.com/en/newsroom/press-releases/2019-07-15-gartner-survey-reveals-leading-organizations-expect-t adresinden alındı

Accenture. (2017). https://www.accenture.com/t20170620T055506__w__/us-en/_acnmedia/Accenture/next-gen-5/insight-ai-industry-growth/pdf/Accenture-AI-Industry-Growth-Full-Report.pdf?la=en adresinden alındı

DHL. (2018, 11 08). https://lot.dhl.com/how-ai-will-revolutionize-logistics/https://lot.dhl.com/how-ai-will-revolutionize-logistics/ adresinden alındı

IDC. (2018, 09 19). https://www.idc.com/getdoc.jsp?containerId=prUS44291818https://www.idc.com/getdoc.jsp?containerId=prUS44291818 adresinden alındı

Sponsor