E-Ticarette Stoksuz Satış (Drop-Shipping) ve Lojistik Süreçlerle İlişkisi

7327

E-ticaretin çevrimiçi işletmecilik faaliyetleri içerisindeki payının artışı ile birlikte, satış ve satın alma kanalları farklılık göstermeye başladı. Bilindiği üzere teknolojinin gelişimi ile her kesimden insan ve her büyüklükte işletme, satış ve satın alma faaliyetlerini internet üzerinden dilediği gibi yapabilmekteler. İnternet yoluyla mobil teknolojiler ve akıllı cep telefonları sayesinde de bu faaliyetler daha da hız kazanmış durumda. Bununla birlikte bu bilgi ve iletişim teknolojileri, satıcıya hızlı bir şekilde ulaşmayı sağlayarak insanların hayatını kolaylaştırdığı gibi işletmelerin de şube açma masraflarından kurtulmalarını sağlıyor. Öte yandan herkes, benzer ürünleri en ucuza temin etme arzusu taşıyor ve internet de insanlara bu kıyaslamayı yapacak ortamı sunuyor. Böylece işletmeler arasında ise agresif ve rekabetçi bir iş ortamı doğuyor. Dolayısıyla bu durum, işletmelerin çeşitli kampanyalar yapmalarına ve müşterilerin aklında tutunmak için daha fazla çaba harcamalarına sebebiyet veriyor. Döngü bu şekilde ilerlemeye devam ededursun, girişimci akıllar bu çemberin içerisinden sıyrılıp başarıya biraz daha yaklaşacak yöntemlerle ortaya çıkıyor.

Stoksuz satış kavramı ise tam da bu noktada ortaya çıkıyor. Stoksuz satış kavramı yani İngilizcesi ile drop-shipping, e-ticaret ile ilgilenen bir işletmenin tedarik zinciri süreçlerini değiştiriyor ve stok maliyetlerinden kurtulmasını sağlıyor. Süreç inovasyonu olarak ifade edilebilecek stoksuz satış, e-ticaret kanalıyla satış yapan perakendecinin tedarik ettiği ürünleri kendi deposuna getirmeden satmasını içeren bir süreç. Bu sürecin yürütücüsü yani satışı yapan e-ticaret şirketi ise dropshipper oluyor. Risksiz girişimcilik olarak da görülen stoksuz satış, satıcının site üzerinden siparişi alması ile başlıyor. Daha sonrasında tedarikçisine bizzat kendisi bu siparişi ileten satıcı, anlaştığı bir taşımacılık şirketi ile ilgili ürünün doğrudan alıcıya ulaşmasına aracılık ediyor. Burada lojistik süreçlerin, tedarik zinciri boyunca bir paylaşımı söz konusu oluyor. Hemen bazı kıyaslamaları şekiller aracılığıyla yapalım. Geleneksel satış kanalları hepimizin bildiği bir konu olduğundan, bunları bir kenara bırakıp doğrudan standart bir e-ticaret işleminin sürecini ortaya koyalım. Aşağıdaki şekilde e-ticarette mevcut dağıtım kanalı ve lojistik akışı görünmektedir.

Şekil 1: Standart Bir E-Ticaret Dağıtım Süreci

Şekil 1’de görüldüğü üzere üreticiden satıcının deposuna, daha sonra satıcının e-ticaret merkezine (depodan doğrudan müşteriye de gönderilebilir) şeklinde işleyen normal süreç, birçok lojistik operasyonu da içeren kapsamlı bir süreçtir. Üreticiden yükleme ve depoya boşaltma, depodan satıcının diğer dağıtım kanalları için yükleme ve boşaltma ve en son olarak müşteriye ulaştırma aşamaları, sürecin maliyetlerini artırıyor ve süreci uzatıyor. Bu akış boyunca hem üreticinin stok maliyetleri, hem üreticiden satıcıya ve şubelerine yapılan taşımacılık ve elleçleme maliyetleri, hem de satıcıdan müşteriye taşımacılık maliyetleri olmak üzere birçok maliyet kalemi oluşuyor. Bu maliyetler, satışa konu olan ürünlerin müşterilere satılmasında fiyatı da elbette etkiliyor. Oysa Şekil 2’de gösterilen stoksuz satış (drop-shipping) sürecinde ise maliyetlerin önüne geçilebiliyor.

Şekil 2: Stoksuz Satış Dağıtım Süreci

Şekil 2’de görüldüğü üzere stoksuz satış ile birlikte satıcının depolama, elleçleme ve taşımacılık süreçlerinin bir kısmı ortadan kaldırılıyor. Bu süreçlerin yok olması, maliyetlerin azalmasını da sağlıyor. Maliyetlerini düşüren işletmeler, fiyatlarını da düşürerek müşteriler nezdinde daha tercih edilebilir bir konuma geçiyorlar ve rakiplerinden birkaç adım daha öne geçmiş oluyorlar.

Stoksuz satış, bu özellikleri ile e-ticaretle uğraşanlar açısından etkin bir iş modeli olarak görülebilir. Fakat lojistikle ilgilenenler açısından ise bu iş modeli, bir süreç inovasyonu olarak algılanabilir. Dolayısıyla e-ticaret şirketlerinin lojistik süreçlerindeki dördüncü veya beşinci parti lojistik hizmetlere bu inovasyon, bir hizmet opsiyonu olarak eklenebilir. Diğer bir ifadeyle, bu inovasyon lojistik işletmelerinin e-ticaret şirketlerine sağlayacağı hizmetlerde kullanılabileceği bir seçenek haline getirilebilir.

Sürdürülebilirlik ve çevrecilik açısından bakıldığında, lojistik süreçlerin azalması dünya ekolojisi için de faydalı bir yaklaşımdır. Bu nedenle stoksuz satışın sadece bir maliyet unsuru olarak da düşünülmemesi gerekir. İşletmeler stoksuz satış sayesinde azalan taşımacılık aktiviteleri, daha az ambalaj kullanımı, fatura vb. resmi evrakların azalması ile çevreye dost ve daha sürdürülebilir bir yaklaşım kazanmış oluyor.

Elbette lojistik hizmet sağlayıcıları açısından lojistik hizmetlerin azalması, hoş karşılanmayacak bir gelişme olarak algılanabilir. Ancak, gelişen dünyanın ihtiyacı ve hedefi, verimlilik ve sürdürülebilirliktir. Gelecekte stoksuz satış gibi süreç inovasyonlarının artacağı göz önüne alındığında, geleceğin lojistik rekabetinde bu gibi fırsatları gören lojistik şirketlerinin, birkaç adım önde olacağına hiç şüphe yoktur.

Doç. Dr. Harun YILDIZ

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi

Uygulamalı Bilimler Fakültesi

Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü

Bölüm Başkanı

 Arş. Gör. Ahmed Yusuf SARIHAN

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi

Uygulamalı Bilimler Fakültesi

Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü

 

Sponsor