60 yıldır hızlı tüketim ürünleri, gıda, içecek ve perakende sektörleri için tedarik zinciri çözümleri sunuyoruz.

12812

CHEP TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ  SN. ŞAFAK AKTEKİN BEY’LE www.lojistiktikcilerinsesi.biz HABER SİTESİ’NİN ROPÖRTAJI

Chep şirketinin tarihçesi nedir? Kuruluş hikayesi nasıl gerçekleşti?

Uluslararası tedarik zinciri devi Brambles Grubu’nun bir parçası olan ve Avustralya’da kurulan CHEP firması olarak; 60 yıldır hızlı tüketim ürünleri, gıda, içecek ve perakende sektörleri için iş süreçlerini baştan sona optimize eden tedarik zinciri çözümleri sunuyoruz.

1875 yılında kurulan ve alanında lider bir firma olan Brambles’ın 1958 yılında CHEP’i satın almasının ardından, birkaç yıl içinde hızlı büyüyerek Güney Yarımküre’deki en geniş palet ve konteyner havuzunu, Avustralya’daki en büyük forklift filosunu işletmeye başladık. 1974 ile 1991 yılları arasında da Asya-Pasifik, Avrupa, Güney Afrika, Kanada ve ABD’de 14 ülkede operasyonlarımıza başladık. 1993 yılında Avustralya’da konteynerlarımızla otomotiv sektörüne adım attık.

1992 yılında taşıma verimliliğini artırarak malzeme taşıma sektöründe devrim yaratan dört yönlü erişim özelliğine sahip ahşap paleti piyasaya sürdük. 1993-2000’li yıllar arasında ise Afrika, Latin Amerika, Orta ve Doğu Avrupa ve Asya’da 22 ülkeye faaliyetlerimizi genişlettik. 2002’de, Florida, Orlando’da endüstri düzeyinde paketleme ve birim yük yapılandırma testleri yapan CHEP İnovasyon Merkezi’ni açtık. 2002- 2006 yılları arasında da operasyon ağımızı Orta Doğu, Asya ve Orta ve Doğu Avrupa’da genişletmeye devam ettik.

CHEP olarak bugün 60 ülkede 590 milyondan fazla ekipman ve 850 servis merkezi ağı ile faaliyet gösteriyoruz. Türkiye genelinde ise yaklaşık 10 milyon paletlik dolaşım ağına sahibiz ve Anadolu’nun farklı illerinde konumlandırılmış 16 servis merkezi; İzmir, Adana, Ankara, Konya ve İstanbul’da bulunan dört bölge müdürlüğü ile hizmet veriyoruz. Sektörümüzde bir ilki gerçekleştirerek Türkiye pazarında 2009 yılından beri, paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı ekipman yönetimi ile verimliliği artırıyor, tedarik zincirlerini daha sürdürülebilir kılan bu hizmetin tek sağlayıcısı olarak faaliyet gösteriyoruz.

Sizi biraz tanımak isteriz. Adınız, Soyadınız, Şirkette bulunduğunuz pozisyonuz? Ne kadar süredir bu görevdesiniz? Şirketinizde kaç yıldır çalışıyorsunuz? Daha önceden bu firmada daha başka görevlerde yer aldınız mı? Kısa bir özgeçmiş: 

Tedarik zinciri çözümlerinde dünya lideri olan Brambles çatısı altında 4 yıldır CHEP Türkiye Genel Müdürü olarak çalışıyor, Avustralya yatırımlarını Türk iş dünyasında temsil ediyorum.

Daha önce 12 yıl DHL’de çeşitli kademelerde görev yaptım ve son olarak tedarik zincirlerini daha sürdürebilir kılan LLP Danışmalık Hizmetleri’nde bölge yöneticiliğinde bulundum.

Palet havuzlama hizmetleriniz ne demek? Bu hizmetlerle müşterilerinize ne tür avantajlar sağlamaktasınız?

CHEP olarak paylaşım ekonomisini öne çıkardığımız kiralama yöntemi sayesinde şirketler, kullanmadığı ekipman için ödeme yapmak durumunda kalmıyor, böylece satın alma maliyetlerinden kurtuluyorlar. Beyaz palet takas sisteminde depolama, nakliye, onarım gibi maliyetlerin yanı sıra kereste ve yakıt fiyatlarındaki dalgalanmalardan dolayı da ek maliyetler ortaya çıkıyor. CHEP’in iş modelinde ise palet maliyetlerini yıllık olarak hesaplıyor, kullanılmayan hiçbir paleti bütçe planlanmasına dahil etmiyoruz. Paletlerin tedariki, bakımı, stoklanması ve kalite güvence süreçlerini tamamen biz yürütüyoruz.

Ekipman yönetimindeki uzmanlığımız ve bu alanda kullandığımız özel yazılımlar sayesinde iş ortaklarımızın tedarik zincirlerini baştan sona analiz ediyor, ürün akışlarının verimliliğini artıracak en uygun ekipmanı öneriyor ve stok elverişliliğinin geliştirilmesini sağlıyoruz. Aynı zamanda müşterilerimiz, çevrimiçi platformlarımız üzerinden fatura takiplerini, sipariş ve veri yönetimlerini zaman ve enerji harcamadan hızlıca yapabiliyorlar. Özellikle Elektronik Veri Değişimi (EDI) entegrasyonu ile ekipman siparişi ve deklarasyon yönetiminin otomatik olarak yapılmasını sağlıyor, verilerin doğrulunu artıyor ve operasyonel yükü azaltıyoruz.

Nakliye Yönetim Sistemi üzerinden ekipman teslimatlarının zamanında yapılması ve olası sorunların önceden açığa çıkarılarak giderilmesi üzerine hızlıca aksiyonlar alıyoruz. Nakliye İş Birliği projeleri kapsamında ekipman toplama ve ürün teslimat noktalarının kesiştiği yerleri belirleyerek araçların daha az mesafe kat etmesini sağlıyor, nakliye maliyetlerini düşürüp, çevresel performansın yükseltilmesine yardımcı oluyoruz. Önümüzdeki yıl uygulamaya alacağımız Nakliyeci Mobil Aplikasyonu ile sürücülerin tüm iş süreçlerini buradan yürüterek kağıt verimliliğini sağlamayı hedefliyoruz.

Biliyoruz ki ürün hasarını azaltmak tedarik zincirini verimliliğini artırmada büyük rol oynuyor. Bu doğrultuda paletlerimizi yeniden kullanıma sunmadan önce düzenli olarak inceleyip onarıyoruz. Servis merkezlerinde uyguladığımız test programıyla darbe, basınç, titreşim ve çevre simülasyonlarından geçirerek palette ve üründe hasar riskini minimum seviyeye indiriyor, dökülme ve kirlenmenin oluşmasını engelliyor, ürünlerin yeniden paketlenme süreçlerini ortadan kaldırıyoruz. CHEP paletlerini gıda hijyeni ve benzeri alanlardaki spesifik gereksinimleri karşılamak için özel bir işlemden geçiriyoruz ve uygun hale getiriyoruz. Böylece ürünlerin tedarik zinciri sürecinde güvenli, sorunsuz ve verimli bir şekilde taşınmasını sağlayarak beyaz paletlerde oluşan yüzde 4,1’lik ürün hasarını CHEP paletleriyle yüzde 0,16’ya kadar düşüyoruz.

Sektörde sizin dışınızdaki oyuncular ve sektördeki payınız nedir? Diğer firmalardan farkınız nedir? Niye sizi tercih etsinler?

Kuruluğumuz ilk günden bu yana yalnızca üretim hatlarında değil, hammadde taşınmasından ürünlerin mağazaya teslimine kadar tedarik zincirinin her aşamasında iş ortaklarımıza bir paletten fazlasını sunuyoruz. Yukarıda bahsettiğimiz Nakliye İş Birliği Projeleri’nin yanı sıra perakende teşhir uygulamaları için akıllı çözümler sunarak perakende sektörüne hem verimlilik hem de satış anlamında önemli avantajlar sağlıyoruz. CHEP’in perakende çözümlerinden yarım paletler, zincir mağazalar içerisinde tanıtım ya da stok besleme amaçlı teşhirlerin yerleştirildiği platformlar olarak kullanılıyor. Fabrikada hazırlanan teşhir uygulamaları, direkt son tüketici ile buluşacağı zincir mağazalara sevk edilerek tedarik zincirinde depolama ve mağaza operasyonlarında elleçlemeden kaynaklı maliyetleri ortadan kaldırıyor. Özellikle perakendecilerin, hazır olarak gelen bu teşhirler sayesinde, mağaza içinde rafa ürün yerleştirmeye ayrılan zamanda yüzde 80’e ve paletten ürün toplama maliyetlerinde yüzde 40’a kadar tasarruf elde ettikleri gözlemleniyor. Yarım paletli teşhir uygulamalarının mağaza içerisinde kolay bir şekilde hareket ettirilebilmesi hem raf dışı alanlarda hem de çapraz satış yapma imkanı sağlayarak metrekare başına düşen ciroyu artıyor. Böylece mağaza promosyonları, tüketicilerin gün boyu değişen ihtiyaçları doğrultusunda esnek bir şekilde ayarlanabiliyor. Aynı zamanda olası stok tükenmesi riskini azaltıyor ve iyi bir stok kontrolü sağlıyor. Stoklu, rafa göre ön plana çıkan ve tüketicinin ilgisini çekebilecek sergilemeyi mümkün kılan yarım palet teşhir uygulamaları, ürün bulunabilirliğini ve marka görünürlüğünü de artırıyor. Tüketiciyi satış noktasına çekerek ürünü hatırlatıp marka bağlılığı yaratıyor, alışverişi kolaylaştırıyor ve hızlandırıyor. Tüketicinin satın alma tercihlerini etkileyen bu uygulamalarla hem üretici hem perakendeci 2 katından fazla satış artışını garantiliyor. Bütün bu faydaları, üreticiler ve perakendeciler geliştirdiğimiz Sanal Gerçeklik uygulamasıyla interaktif bir şekilde perakende mağazası içerisinde gözlemleyebilme imkanına da sahipler.

Türkiye’de faaliyet göstermeye başladığımız 2009 yılından bu yana sürdürülebilir bir gelecek için, ürün ve hizmetlerimizin çevreye olan etkilerini en aza indirmeyi hedefliyor; ekonomiye, topluma ve çevremize kattığımız değeri her geçen gün artırmaya çalışıyoruz. Paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı iş modelimizle sürdürülebilir bir değer yaratmak için çalışıyoruz. Bu yaklaşımla sürdürülebilirlik stratejimizi “Daha İyi İş Modelleri, Daha İyi Bir Gezegen ve Daha İyi Toplumlar” olmak üzere 3 ana girişim çerçevesinde şekillendiriyoruz. “Daha İyi İş Modelleri” girişimimizle amacımız daha sürdürülebilir tedarik zincirleri yaratmak. Beyaz palet takas sistemi yerine, iş modelimizi tercih eden ortaklarımızla doğal kaynaklara olan ihtiyacın azalmasını sağlıyor, nakliye iş birlikleri gerçekleştirerek boşa kat edilen mesafeleri azaltarak maliyetleri düşürüyor, yenilikçi çözümlerimizle tedarik zincirlerini sürdürülebilir kılıyoruz. “Daha İyi Bir Gezegen” girişimimiz kapsamında tüm değer zincirimiz boyunca sıfır orman tahribatı, sıfır karbon emisyonu ve sıfır atık hedefleri için azimle çalışıyoruz. Yenilebilir sorumlu kaynak tedariki anlayışımız ve enerji verimliliği yatırımlarımızla doğal kaynakları ve atık sindirme kapasitesi sınırlı olan gezegenimiz üzerindeki baskıları azaltıyoruz. “Daha İyi Toplumlar” girişimimiz kapsamında faaliyette olduğumuz tüm alanlarda toplumsal faydayı gözettiğimiz ve paydaşlarımızın beklentilerini süreçlerimize entegre ettiğimiz sosyal sorumluluk bilinciyle hareket ediyoruz. Bu farkındalıkla toplumun refahı için çalışan yerel ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği yapıyor, onları bağışlarımızla destekliyor ve çalışanlarımızı gönüllü projelere katılmaları için teşvik ediyoruz.

Bütün bu çalışmalarımız sonucunda 2009’dan bu yana Türkiye’de 26 bin 125 adet ağacın kurtarılmasını sağladık, karbon salınımını 31 bin 368 ton azalttık ve 2 bin 560 ton atık oluşumunu engelledik. “Sıfır Zarar” stratejimiz dahilinde Yüksek risk alanlarını tespit ederek 2017 yılında iş kazası sıklık oranımızı bir önceki yıla göre yüzde 32 azalttık. Sorumlu kaynak tedariki ilkesi kapsamında 2017 yılında kerestelerin yüzde 99,1’ini Orman Güvenlik Kurulu (FSC) ve Orman Sertifikasyonu Destekleme Programı (PEFC) tarafından sürdürülebilir olduğu kanıtlanmış ormanlardan elde ettik. Teslim ettiğimiz her ekipman başına karbon emisyonunu her yıl daha da azaltma hedefiyle 2017 yılında geçen yıla göre yüzde 7,8 iyileşme sağladık. “Sıfır Atık” ilkemize göre; atıkları, kaynaklar ile eşit kabul ediyoruz. Onarılamaz durumda olan ekipmanların tamamını ise yüzde 100 geri dönüştürüyoruz.

Sektörde yaşadığınız en büyük probleminiz ya problemleriniz nelerdir? Kısaca anlatır mısınız?

Türkiye’de sektördeki en büyük sıkıntı, palet standartlarının tanımlamasında fazla sayıda görüş olması ve standart dışı ekipman kullanımında herhangi bir yaptırım olmaması. Bu konu, çevreye duyarlı, iş ve işçi sağlığına önem veren perakendeciler, uluslararası üreticiler ve belli başlı yerel firmalar dışında çok önemsenmiyor. Çünkü paletler ülkemizde çoğu yerde ambalaj malzemesi olarak sınıflandırılıyor. Halbuki bizim açımızdan palet, bir elleçleme ekipmanıdır ve belli başlı standartlara sahip olması gerekiyor. Depo inşasının zemininde kullanılan betonun, depodaki raf sisteminin ve taşıyıcı traverslerin nasıl ki bir standardı, taşıma kapasitesi var, traverslere konan yükün ağırlığını taşıyan paletlerin de belli bir standartta olması gerekiyor.

Biliyoruz ki tedarik zinciri sürecinde kullanılan standart kalitede olmayan beyaz paletler; daha fazla onarım ve değişim ihtiyacına, paletlerin devrilmesine, ürünlerin zarar görmesine ve teslimatın reddedilmesine neden oluyor. Bu durum da ikincil bir ambalajlama ve ekstra inceleme gerektiriyor. Dayanıklı, kaliteli ve standart olan CHEP paletler ise ürün hasarını ve otomatik sistemlerdeki aksaklıkları azaltarak tedarik zincirinde verimliliği artırıyor.   

CHEP şirketi olarak gerek personel gerekse müşteri ve personel eğitimleriniz nasıl gerçekleşmektedir?

Paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı iş modelimizin sunduğu sürdürülebilir katma değerin kaynağının çalışanlarımız olduğuna inanıyoruz. Onlara kapsayıcı, ayrımcılığın yaşanmadığı, gelişim odaklı, güvenli ve sağlıklı bir iş ortamı sunmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

CHEP olarak kariyer planlamalarına destek oluyor, yeteneklerine yönelik eğitimler düzenliyor, sürekli kendilerini geliştirmeleri için olanak sağlıyoruz.

Öte yandan çalışanlarımızın sosyal alanlarda da aktif, duyarlı ve farkındalık sahibi olması için her çalışanımıza ücretli tam 3 gün izin veriyoruz. İsteyenler kendi katılmak istediği kişisel sosyal sorumluluk projelerinde ya da kurumsal olarak organize ettiğimiz gönüllülük projelerimizde çalışarak bu izin hakkını kullanabiliyor. “Sıfır Zarar” stratejimiz dahilinde ise çalışanlarımızın ve paydaşlarımızın iş kazası risklerini azaltacak önlemler almak için yatırımlar yapıyoruz. Yüksek risk alanlarını tespit ederek 2017 yılında iş kazası sıklık oranımızı bir önceki yıla göre yüzde 32 azalttık.

İlerleyen zamanlar için CHEP, başka hizmetler de vermeye başlayacak mı?

CHEP olarak, hızlı tüketim ürünleri, gıda, içecek ve perakende sektörlerinde sunduğumuz tedarik zinciri çözümleriyle dünya lideriyiz. 60 yıl önce geliştirdiğimiz iş modelimiz hala en etkili, en uygun maliyetli ve en çevre dostu uygulama olarak varlığını devam ettiriyor. Ekipman tedarik eden bir firma olmanın ötesinde her zaman tedarik zincirini baştan sona bütünsel bir bakış açısıyla değerlendiriyor, her aşamada yenilikçi çözümlerimizle daha da verimli hale getirmeye çalışıyoruz.

Gelişmekte olan teknolojik dünyada, ekipmanlarımızın dijitalleşmesi yönünde yatırımlar yapıyor, paydaşlarımızın tedarik zincirlerinde öngörülemeyen verimsiz alanlarını tespit edip yok etmeleri konusunda onlara destek olmak için çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Özellikle tedarik zinciri boyunca mağaza teşhir uygulamalarının takibini optimize edecek yenilikçi çözümümüzün perakende sektörüne farklı bir soluk getireceğinden eminiz. 

AR-GE çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? 

Gelişen teknoloji ile şirketlerdeki dijitalleşmenin de gün geçtikçe önem kazandığını görüyoruz. Şirketlerin teknolojik yeniliklere adapte olması, bu alanda yatırımlar yapması ve dijitalleşmeden yararlanması gerekiyor. Tedarik zincirinin operasyonel tarafını büyük ölçüde etkileyen dijital gelişmeler de sürdürülebilirliği yakalamak için önemli bir rol üstleniyor.

CHEP olarak Brambles’ın kurdugu BXB Dijital aracılığıyla “Büyük Veri”ye dayalı iş zekâsı uygulamaları ve “Nesnelerin İnterneti” teknolojisine yatırım yaparak sektördeki dijital dönüşüme öncülük etmek için çalışıyoruz. Amacımız fiziksel ekipmanlarımızı dijital çözümlerle donatarak daha bağlı, akıllı ve verimli tedarik zincirleri yaratmak. Çalışmalarımızı iki ana konu üzerinde şekillendiriyoruz: Tedarik zincirleri boyunca ekipmanlarımızın ve taşıdığımız ürünlerin 360 derece görünürlüğünü sağlamak ve malların sıcaklığı, varış yerlerine olan mesafeleri gibi gerçek zamanlı anlamlı veriler elde etmek.

Bu doğrultuda yakın zamanda Almanya’da bir uygulamayı hayata geçirdik. 2018’de bu uygulamayı Türkiye’de de gerçekleştirmek istiyoruz. Tedarik zinciri sürecinde mağaza teşhir uygulamalarının takibinde yaşanan sorunları ve bu sorunlar doğrultusunda oluşan verimsizliği gidermek için çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Araştırmalarımız sonucunda Almanya’da promosyon ürünlerinin her zaman doğru yerde bulunmadığını, promosyon ürünlerinin yüzde 7’sinin zamanında mağazaya teslim edilmediğini ve promosyonların başladığı zamana kadar yüzde 11’inin satış bölgesine ulaşmadığını gördük.

CHEP olarak biz de perakende teşhir çözümlerimizden olan plastik çeyrek paletlerimize beaconlar taktık. Bu beaconlar üretici ve perakende dağıtım merkezinden satış alanına kadar tüm yönlendiricilerle etkileşim kuruyor. Bu şekilde üretici, ürünlerinin zamanında ve istenilen yere yerleştirildiğinden emin olabiliyor, perakendeci stokları anlık olarak takip edebiliyor, çok satılan ürünlerde ise stoksuz kalma durumu azaltılıyor. Beaconlar, bir mobil uygulamayla entegre bir şekilde çalıştığından dolayı, uygulamayı kullanan tüketicilere paletli ürün teşhir standının yanından geçtiğinde özel olarak anlık indirim/kampanya gönderimi yapılabiliyor. Bu uygulamamız oldukça iyi bir etki yaratarak uygulama yaptığımız pilot bölgede satışların yüzde 103 artmasını sağladı, 4 teşhir uygulamasıyla yüzde 184 yeni müşteri kazanımı elde edildi. Böylece müşteri deneyimi iyileştirilmiş ve müşterilere yönelik bireyselleştirilmiş hedefli iletişim yapılmış oldu.

2017 yılı değerlendirmesi ve 2018 öngörüleriniz hedefleriniz nelerdir? Kısaca bahseder misiniz?  

2017 yılında globalde yüzde 5, Türkiye’de de beklentilerimiz doğrultusunda yüzde 30 büyüdük. Ödenmiş sermaye tutarımız 183 milyonu geçti ve palet dolaşım ağımız ise 10 milyona yaklaştı. CHEP Türkiye olarak yüksek büyüme potansiyeli ve performansımız ile Orta Doğu, Kuzey Afrika, Sahra altı Afrika ve Hindistan’ın da bulunduğu gelişmekte olan ülkeler bölgesinde lider konumdayız.

2017 yılında Türkiye’de 50 milyon TL yatırım yaptık. Yatırımın bir kısmını ekipmana, bir kısmını Anadolu’da kurduğumuz tesislerde otomasyon sistemleri geliştirmeye ayırarak doğrudan ve dolaylı olarak 200’den fazla kişiye istihdam sağladık. Konya’da 1 milyon TL’lik bir yatırımla 10.000 m2’lik bir alanda inceleme ve onarım süreçlerini optimize edecek son teknoloji makinelerle kurduğumuz yeni tesisimiz ile 3 kat daha büyük bir alanda faaliyet göstermeye başladık. Konya Organize Sanayi Bölgesi’ne yaptığımız bu yatırım ile servis kalitesini artırmayı ve müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmayı amaçlıyoruz.

Aynı zamanda Ankara servis merkezimizin lokasyonunu değiştirdik ve bu tesisimizi daha modern bir hale getirdik. İzmir’deki servis merkezimizi büyütme, yenileme ve otomasyon sistemi kurma çalışmalarımıza ise devam ediyoruz. Öte yandan Bolu’daki üretim tesisimizle Şekerpınar’daki servis merkezimizi birleştirerek otomasyon sistemine sahip entegre bir tesisi de Darıca’da açtık. Bu tesisimiz haftada 5 milyon paletlik üretim kapasitesine sahip.

Türkiye pazarı tüm yatırımcılar için olduğu gibi bizim için de ekipman dolaşımı potansiyeli ile çok güçlü büyüme imkanı sunan bir pazar. Dolayısıyla yatırımlarımız artarak devam ediyor. 2018 yılında palet dolaşım ağımızın 10 milyonu geçmesini hedefliyoruz. Öte yandan ek yapacağımız 70 milyon TL’lik yatırım ile ödenmiş sermayemizi de 250 milyon TL’ye çıkaracağız.

2018 yılında daha fazla iş ortağımızla Nakliye İş birliği projeleri gerçekleştirerek boşa kat edilen mesafeleri azaltarak daha sürdürülebilir tedarik zincirleri yaratmayı hedefliyoruz. Sıfır Açlık hedefimiz doğrultusunda da TİDER ile iş birliğimize devam edeceğiz, daha fazla iş ortağımızı bu sürece dahil olması için harekete geçireceğiz. Türkiye’de geleceğin tedarik zincirini inşa edecek “Tarafsız Tedarik Zinciri İş Birliği Platformu” yaratarak iş ortaklarımızla birlikte atacağımız adımları daha sürdürülebilir ve verimli hale getirmeyi hedefliyoruz.

Sponsor